Merhaba sayın meslektaşlarım.

Öncelikle belirtmeliyim ki konuyla ilgili doktrin, mevzuat, yargıtay kararları ve özellikle 5403 sayılı kanun ile tarımsal arazilerin mülkiyetinin devrine ilişkin yönetmelik incelenmiş yine de tam bir sonuca varılamamıştır. Bu nedenle sizlerin değerli görüşlerinizden de faydalanabilmek amacıyla konu açma gereği duymaktayım.

Müvekkiller toplamda sekiz kardeşler. Taşınmazda müvekkiller ile birlikte müvekkillerin dört halası da paydaş olup taşınmaz iki ayrı parselden oluşmakta ve aralarından yol geçmektedir. Yani karşı karşıya iki ayrı parselden söz etmekteyim. Yine taşınmazlarda fındık dikili olup bir taşınmaz 63.977 metrekare diğer ise 63.651 metrekaredir. Fakat ikinci taşınmazın 3.977 metrekaresi ev, avlu ve müştemilat, 60.000 metrekaresi fındıklıktır. Müvekkillerim toplamda 48.000 metrekarenin sahibidir. Diğer paydaşlar da aynı şekilde tek başlarına 24.000 metrekareye sahipler. Görülmektedir ki müvekkillerime kişi başı 6.000 metrekare yani 6 dönüm/dekar dikili tarım arazisi düşmektedir.

Toprak Koruma Kanunu ve ilgili yönetmelikte dikili tarım arazilerinin 5 dönümün/5.000 metrekarenin altında ifraz edilemeyeceği açıkça belirtilmekte. Fakat yeter gelirli tarım arazisi konusuna gelince bu bakanlık tarafından kanunun sonundaki listede belirtilen ölçünün altında ifraz edilemez denmekte. Bu listede ise ülkemizin tamamında dikili tarım arazileri için 10 dekar/dönüm olarak belirlenmiş. Burada hangi ölçütü dikkate almalıyız?

Daha genel soracak olursam, bu şartlarda aynen taksim mümkün müdür?

Not: Konu taşınmaz köy yerleşik alanı içerisinde yer almaktadır. Bu husus davanın seyrini etkiler mi bilmemekle birlikte belirtme gereği duydum.

Zamanını ayıran hukukçulara şimdiden teşekkürlerimi sunarım.