"Kontörlü adalet adalet değildir!" ..........
Yukarıda tırnak içinde yazdığım özlü sözü kim söylemiş hatırlamıyorum ama iyi söylemiş. Vakfı olmayan ve vakfına gelir sağlamak için türlü yöntemler icat eden kamu kurumu kalmadı diye biliyordum. Bugün hangi devlet dairesine gitseniz önünüze bir bağış makbuzu konmaktadır. Ama bunların arasına Yargıtay da katıldıysa "öyleyse yıkıl Sezar!" demekten başka ne kalır bilmem. Yorumum şu; Yargıtay Başkanlığına bağlı tüm birimler Adalet Bakanlığının öncelik vermesiyle bilgisayar altyapısı kullanmaya başladı. Böylece tüm kararlar bilgisayar ortamında yazılmaya başlandı, yani bu kararları tekrar edit etmek artık gerekmiyor. Ancak benim gibi bir şirket avukatı milyarlar vermeden bu hazır verilere ulaşamıyor! Ne talihsizlik ki ücretlendirme de apayrı bir adaletsizlik konusu ancak bu konuya girmek gibi bir yanlışa düşmeyeceğim. Satılan kontörden kar payı vermek ise yeni iş alanları yaratmak suretiyle reel sektöre verilen bir destek olsa gerek!
Saygılarımla...