Değerli meslektaşlarım,
Müvekkillere annelerinden bir gayrimenkul miras kalıyor. Mirasçılardan biri, gayrimenkule belediye tarafından işlem yapılacağından bahisle, diğer mirasçılardan (müvekkillerden) vekaletname alıyor ve söz konusu gayrimenkuldeki kendi ve müvekkillerin hisselerini üçüncü bir kişiye devrediyor. Bu kişi aynı gayrimenkul üzerinde başka bir hisse sahibi.
Belediyeden müvekkillere gönderilen bir yazı üzerine müvekkiller devir işlemini ve yaptıkları kısa araştırma sonucu da şifahen, vekalet verdikleri kardeşlerinin, hisseleri satıp parasını aldığını, üçüncü kişiyle de kendi aralarında anlaşmalı olduklarını öğreniyorlar.
(Aynı gayrimenkul üzerinde, bu üçüncü kişinin başka kişilerle olan davası nedeniyle ihtiyati tedbir kararı mevcut.)
Biraz karmaşık gibi görünen bir olay; ancak emin olamadığım için sizlerin de görüşlerini almak istiyorum.
Öncelikle, söz konusu hisselere ilişkin tapu iptal-tescil davası açıldığında, üçüncü kişinin ve vekalet alan diğer mirasçının iyi niyetli olmadığını tanıkla ispat edebilir miyiz?
Ayrıca vekalet alan murisin müvekkillere, satış sonrası hisselerine düşen bedeli ödemediğini her türlü delille ispatlamak mümkün müdür?
Muvazaa söz konusu olduğundan zamanaşımı işlemediğini biliyorum; ancak müvekkillerin diğer mirasçıya verdikleri vekaletnameler var. Bir de gayrimenkul değerinin çok altında satılmış gözüküyor tapu kayıtlarında, dava sırasında keşif ve bilirkişi incelemesi yapmak suretiyle, gayrimenkulün gerçek değer tespitinin yapılması da gerekir mi?
Çok uzun ve yorucu bir soru Zaman ayırarak yanıt veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkürlerimi sunarım.