Mesajı Okuyun
Old 25-06-2008, 06:46   #4
duyurucu1

 
Kitap İngiliz işkencesi

003-İNGİLİZ İŞKENCESİ


Ne kadar doğru olduğu bilinmez ama fıkra bu;İngilizler güya savaşta esir ettikleri kişilere sorarlarmış “Size esirlik yaşamınız boyunca ne ikram edelim?Ne yemek istersiniz?”

Tabi uyanık esir, en sevdiği yemeği söylermiş.

Gaziantepli “ Ben her gün fıstıklı baklava yemek isterim”dermiş.

Karadenizli esir ise;”Ben hamsi balık buğlama isterim”

Adanalı esir ise “Acılı adana alayım”dermiş.

Neyse ,esirliğin ikinci günü esirlerin en sevdiği yemekler ikram edilmeye başlanırmış.İkinci gün, üçüncü gün ve daha sonraki günler hem aynı leziz yemekler esirlere hiç değiştirilmeden sunulurmuş.

Zaman geçmiş esirler her gün aynı kaliteli yemeği yemekten usanmışlar. Kazan kaldırmışlar.

.”İstemiyoruz!Baklava börek istemiyoruz!Birazda başka kalitesiz yemekler istiyoruz!.Soğan ekmek,kuru peynir istiyoruz !“diye isyan ederlermiş, ama nafile en başta yapılan anlaşmaya uyulurmuş.Neyse uzatmayalım neticede esirler tek yönlü beslenmekten ölürlermiş:Böylece İngilizde vicdanen rahat olurmuş.

Yukardaki fıkra ne derece doğru bilinmez. Ama bir kadınla 365 gün aynı mekanı paylaşmak ve o kadınla birlikte yaşamak ,erkek için İngiliz işkencesidir.Hele haftanın yedi günü aynı mekanda çalışmak,kadınla aynı havayı solumak aynı evi paylaşmak erkeği her gün baklava börek yiyen İngiliz esirlerinin durumuna düşürür.

NE YAPMAK GEREK?

Birlikte yaşamı paylaştığımız kadınlarımızı boşayalım mı?Sevgililrimizden ayrılalım mı?Hayır’

Ama her gün baklava börek gibi olan kadınlarımızla aynı mekanı paylaşırsak, kendimizi bir hücrede aynı kişi ile yaşamı paylaştığımız esir gibi hissederiz.O zamanda sudan sebeplerle isyanlar başlar.Hücre arkadaşları sudan sebeplerle aralarında tartışır ve kavga ederler.Birbirlerine bağlı esirlerin birbirini öldürüp birbirlerinden kurtulmak son çareleridir.Eşlerin de aralarındaki esirlik ortamını kaldırmak için boşanma, artık anlaşmazlığın had sayfa vardığı nihai çözümdür.

Bunu önermiyoruz.

AMA BOŞANMAYI ÖNLEYİCİ TEDBİRLER ALINABİLİR.

İşte öneriler:

ÇALIŞMA GÜNÜ BEŞ GÜN
Eşler haftanın beş günü çalışmalıdırlar. İster birlikte olsunlar isterse ayrı.Haftanın beş günü çalışmaya ayrılmalıdır.

CUMARTESİ:YALNIZLIK,ÖZGÜRLÜK GÜNÜDÜR

Haftanın bir günü eşler, mutlak yalnız kalmalıdırlar. Bir günü kendilerine ayırmalıdırlar.Örneğin cumartesi günü kadın ve erkek yalnız kalmalıdır.Bu gün eşler birbirine telefon etmemeli hal hatır sormak bahanesiyle birbirini denetlememelidir.Bu gün eşin kendisine aittir .Ne yaparsa yapar,özgürdür.İster balık tutar,iste kahveye gider okey oynar.İsterse maça gider hakeme ana avrat söver.Kadında ister evde oturur eşine çorap örer,ister altın gününe gider isterse de alış veriş bahanesiyle çarşı Pazar dolaşır stres atar.

PAZAR:EŞLİK GÜNÜDÜR,SEVİŞMEK GÜNÜDÜR ,EŞ İLE BİRLİKTE OLMAK GÜNÜDÜR

Ama haftanın bir gününü de eşler kendilerine ayırmalıdırlar.Bu gün sadece ikisine aittir.Eğer varsa çocuklarını başlarından atsınlar, kayınvaldeye göndersinler .Akşama kadar birlikte olsunlar .Sevişsinler.Birlikte banyo yapsınlar.Birbirlerinin kıllarını yolsunlar.Evde çırıçıplak dolaşsınlar.Fantazi duygularını tatmin etsinler.Tırnaklarını kessinler.Olmadı kalkıp birlikte pikniğe gitsinler.Kebap yesinler.Ama bu pazar günü yani kendilerine ayırdıkları güne, çocuklarını annelerini arkadaş ve dostlarını dahi sokmasınlar.”Aman Pazar günü çoluk çocuğumu amcamı dayımı akrabamı başıma toplayıp gidip güzelce piknik yapalım!”demesinler.Piknik yapacaklarsa eşleri ile ve yalnız yapsınlar.

Bazı erkekler “haftada bir sevişmek bana az gelir”diyebilir.Canım biz binicinin ata binme sayısına sınır getirmiyoruz.İsteyen her gece sevişir.İsteyen haftada .İsteyen performansına göre günde üç beş defa.Ama söylenen şu ;”Pazar günü mutlak sevişme günü olsun.Eşlerin mutlak birlikte oldukları gün olsun.!”Cumartesi de mutlak ayrılık günü olsun!”

Bu yöntemle kendinizi esir hissetmekten de kurtulursunuz. Özgürlük düşlemekten de. Bence bir deneyin. Çünkü bu reçete deneme ve tecrübeyle sabittir.Esirliğe iyi geliyor.