Mesajı Okuyun
Old 19-09-2006, 15:35   #2
medenikal

 
Varsayılan

Alıntı:
Özellikle 2001 yılında çıkarılan af yasasının ardından 2000 ve 2003 yıllarında yaşanan suç patlaması

Hükümetlerin af yetkisi ;

adaletsizliğin,hukuksuzluğun ; kaynağı olmuştur.

bir hükümet akşam yatıp , sabah hadi af çıkaralım nasıl diyebilir;

böyle bir şey olabilir mi; anayasaya aykırıdır;

bana yönelmiş bir haksızlığı sen bana sormadan nasıl affedersin;

benim maruz kaldığım saldırı, aykırılık ortadayken sen ne hakla af kanunu nu çıkartabilirsin;

devletin tüzel kişiliğine, vergisel olarak veya çeşitli suçlar nedeniyle belki af çıkartmak mümkün kılınabilir.

ama kişi olarak birey bazında benim onayımı bile almadan;tepeden inmece bir yöntemle af çıkarttamazsın;

tazminat hakkım doğar.bana rağmen ,af olmaz.

kanunun yürürlüğünün durdurulması ve iptali istenir.bunlar da olmazsa ,tazminat davası açılır.

katilleri,tecavüzcüleri,hırsız,kapkaççıları dışarıya çıkartıp;

bu millete karşı tekrar suç işlemelerine neden olmanın bir yaptırımı olmamalı mı?

soruyorum ; daha geçende tecavüzden afla salıverilen salıverilen ;insan yaradılışlı mahluku af kanunu ile dışarı çıkartan irade ve onun temsilcileri;

bu mahluk tekrar aynı suçu işleyerek bir vatandaşımızı öldür dü ;sonrasında ise bir avukata tecavüz etti ve öldüremedi.

sonrasında ise açıklama buyur du ;

yeni randevularım var dı diye;

bunları yargılayan hakim ve savcıların,bunları cansiparene yaklayıp adalete teslim eden polislerin hakkı ne olacak ya bu işler için harcanan paralara;

ve bunları yakalamak için gece gündüz çalışıp ,yaralanan kolluk kuvvetlerinin hakkı ne olacak;

af kanunu çıkaran veya çıkar ma girişiminde bulunanlar;

bunun bedelini nasıl ödeyecek;

anayasaya hüküm koyulmalı ve bireye karşı af olamayacağı anayasaya hüküm olarak konulmalıdır.