Mesajı Okuyun
Old 14-10-2011, 10:35   #3
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Medeni Kanun
A. Nafaka yükümlüleri

MADDE 364.- Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.

Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır.

Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.

B. Dava hakkı
MADDE 365.- Nafaka davası, mirasçılıktaki sıra göz önünde tutularak açılır.

Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın malî gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.

Nafakanın, yükümlülerin bir veya bir kaçından istenmesi hakkaniyete aykırıysa hâkim, onların nafaka yükümlülüğünü azaltabilir veya kaldırabilir.

Dava, nafaka alacaklısına bakmakta olan resmî veya kamuya yararlı kurumlar tarafından da açılabilir.

Hâkim, istem hâlinde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.

Yetkili mahkeme, taraflardan birinin yerleşim yeri mahkemesidir.

C. Korunmaya muhtaç kişiler

MADDE 366.- Korunmaya muhtaç kişilerin bakımı, bununla yükümlü kurumlar tarafından sağlanır. Bu kurumlar, yaptıkları masrafları nafaka yükümlüsü hısımlardan isteyebilirler.

Alıntı:
Yazan davuterkan
18 yaşından büyük özürlü çocuklar için yardım nafakası talebinde bulunulabilir. Ancak dava ehliyetleri bulunmadığı için vasi atanması gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 419'uncu maddesinin ikinci fıkrasına göre;"Kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır."

Sayın davuterkan,
vücutça özürlü olmak kısıtlıdır ve medeni haklarını kendisi kullanamaz demek değildir bence. 18 yaşından büyük olan ve vesayeti gerektiern bir özürlülükleri olmayan çocuklarda/yetişkinlerde dava açabilir.

Saygılarımla

Saygılarımla