Mesajı Okuyun
Old 13-07-2008, 20:08   #7
cgrnsl

 
Varsayılan

Öncelikle belirtmek gerekir ki bir kişi adına dava açılması ile söz konusu davayı takip etme hususu farklı konulardır.Geçerli bir temsil ilişkisinin (vekaletnamenin) varlığı halinde fiil ehliyetine sahip her kişi bir kimse adına dava açabilir.Avukatların bir nevi 'tekelinde' olan,davayı takip yetkisidir.Somut olay bakımından hakim, önüne gelen dava dilekçesi üzerine davacıya, açılan davaya icazet verip vermeyeceği hususunda süre verir..Bu sürenin hitamında davacı, ya gelip kendisi davayı takip eder(Türk hukukunda özel düzenlemeler saklı kalmak kaydıyla hiç kimse avukatla temsil edilmek zorunda değildir) ya da bir avukat tayin eder.
Hakimin dilekçe verilmesi esnasında durumu farketmemiş olması davanın açılmamış sayılmasını gerektirmez.Ancak davaya vekalet bir dava şartıdır ve tahkikatın hangi safhasında olursa olsun farkedildiği an dava, dava şartı yokluğundan(usulden) reddedilir.yani hakimin durumu farkettiği an vereceği karar (uyuşmazlığın esasına girmeyip) usule ilişkin bir kara olacak ve dava usulden reddedilecektir.