Mesajı Okuyun
Old 01-12-2006, 20:22   #8
ibreti

 
Varsayılan

Açıklama Sn.Işıl Yılmaz'dan, içtihat benden
--
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/15035
K. 2005/3146
T. 3.3.2005
• CEZAİ ŞART ( Geçersiz Sözleşmede Yer Alan Cezai Şartın Da Geçersiz Olduğu - Tapulu Taşınmazın Haricen Satışı )
• HARİCEN SATIN ALINAN TAŞINMAZ ( Ödenen Satış Bedeli İle Sözleşme De Kararlaştırılan Cezai Şartın Tahsili Talebi - Geçersiz Sözleşmede Yer Alan Cezai Şartın Talep Edilemeyeceği )
• GEÇERSİZ SÖZLEŞME ( Tapulu Taşınmazın Haricen Satışı - Geçersiz Sözleşmede Yer Alan Cezai Şartın Da Geçersiz Olduğu/İstenemeyeceği )
• SATIŞ BEDELİ VE CEZAİ ŞARTIN TAHSİLİ TALEBİ ( Tapulu Taşınmazın Haricen Satışı - Geçersiz Sözleşmede Yer Alan Cezai Şartın Da Geçersiz Olduğu/İstenemeyeceği )
818/m. 161
ÖZET : Dava, haricen satın alınan taşınmaz için ödenen satış bedeli ile sözleşme de kararlaştırılan cezai şartın tahsili talebine ilişkindir. Tapulu taşınmazların satışı resmi şekle tabi olduğundan harici sözleşmeler geçersizdir. Geçersiz sözleşmede yer alan cezai şart talep edilemez. Cezai şart talebinin tümden reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde kısmen kabule karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalıya ait taşınmazları haricen satın alıp bedelini ödediği halde, davalının açtığı meni müdahale davası sonucu taşınmazlardaki kullanım hakkına son verildiğini ileri sürerek, ödemiş olduğu toplam 174.8oo.oo0.-TL satış bedeli ile 70.000.000.- TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı, geçersiz sözleşme ile aldığı taşınmazları iadeye hazır olduğunu, cezai şart istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir.

KARAR : Mahkemece, 495 parsel için ödenen 52.000.000.-TL'nin, BK'nun 161/3 maddesi uyarınca indirim yapılarak 45.000.000.- TL cezai şartıyla birlikte, 484 parsel için davalıya ödenen 22.800.000.-TL bedelin yine indirilmiş 18.000.000.-TL cezai şartıyla, 494 parsel için ödenen l00.000.000.-TL'nin sözleşme tarihinden yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Taraflar arasında düzenlenmiş olan 25.01.1993, 13.05.1991. 08.02.1992 tarihli harici satış sözleşmeleri, tapulu taşınmazların mülkiyetinin devrine yönelik olup, resmi şekilde yapılmadıklarından geçersizdir. ( TMK. m. 706, Tapu Kanunu 26. madde, BK. 213. md ) geçersiz sözleşmelerin ferileri olan cezai şartlar da geçersizdir. Davacı geçersiz sözleşmeye dayanarak cezai şart isteyemez.

Mahkemece cezai şart talebinin tümden reddi gerekirken, yazılı şekilde BK. 161/3. maddesi uyarınca tenkis yapılarak kısmen kabulü şeklinde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.

Öte yandan davacı BK'nun 101. maddesi gereğince dava açılmadan davalıyı bir ihtarla temerrüde düşürmemiştir. Davalının dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü zorunludur. Mahkemece bu yön gözetilmeden dava tarihi yerine sözleşme tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle kararın bozulması gerekir.

SONUÇ : Birinci bent gereğince diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
--
T.C.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
E. 2003/700
K. 2003/825
T. 4.2.2003
• GEÇERSİZ SÖZLEŞME ( Adi Sözleşmeye Dayanarak Tapu İptal Ve Tescil Talebi - Resmi Şekilde Yapılmadığı İçin Geçersizliği/Talebin Reddi Gereği )
• CEZAİ ŞART ( Adi Sözleşmeye Dayalı Olarak Tapu İptali ve Tescille Birlikte Talep Edilen - Resmi Şekilde Yapılmadığı İçin Sözleşmeyle Birlikte Geçersiz Olacağı )
• TAPU İPTAL VE TESCİL ( Resmi Şekilde Yapılmayan Sözleşmeye Dayanarak Talep Edilmesi - Geçersiz Sözleşme/Cezai Şart Hükmünün de Geçersizliği )
818/m. 11, 12, 158, 213
743/m. 634
4721/m. 706
ÖZET : Davacı, satış vaadi sözleşmesine dayalı hak talep etmemiştir. Sonradan adiyen düzenlenmiş sözleşme uyarınca talepte bulunmuştur. Adi sözleşmeye dayalı olarak tapu iptali, tescil ve cezai şart talep etmiştir. Adi sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersizdir. Geçersiz sözleşmedeki cezai şart hükmü de geçersizdir. Esasen davacı adi sözleşmeye taraf da değildir. Davanın reddi gerekirken, kabulü hatalıdır.

DAVA : Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 6.1.1999 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil ve cezai şartın tahsilinin istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.3.2002 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 4.2.2003 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Av. M. A. geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra davalılar vekilinin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içe risindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı Vesile vekili, 221 ada 1 parsel sayılı 8.276 metrekare yüzölçümündeki tarlanın 11/20 payının müvekkilinin oğlu Akif adına kayıtlı iken tapudan 24.1.1996 tarihinde davalı Hasan'a satıldığını, ancak bu satışın gerçek bir satış olmayıp müvekkilinin oğlunun anılan şahıstan almış olduğu borcun teminatı olarak gerçekleştirildiğini, borç ödendiğinde taşınmazın iadesini sağlamak bakımından davalı Hasan'ın 16.7.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile söz konusu 11/20 hisseyi davacı Vesile'ye satmayı vaad ettiğini, bilahare satış vaadi hükümlerinden vazgeçerek davalı Hasan, müvekkilinin oğlu Akif ve dava dışı Hamit arasında 8.10.1998 tarihli adiyen bir sözleşme düzenlendiğini, bu sözleşme ile taşınmazın 11/20 payına tekabül eden 4551 metrekare yerin 2500 metrekarelik kısmına tekabül edecek payın Hamit isimli kişiye satılarak bedelinin davalı Hasan tarafından tahsil edilmesinin, böylece Hasan'ın müvekkilinin oğlu Akif'ten olan alacağının ödenmesinin, kalan payın da Vesile'ye bedelsiz olarak devredilmesinin kararlaştırıldığını, davalı Hasan'ın bu anlaşmaya aykırı davranarak 11/20 payı bütünüyle, tapudan, Hamit'in kayınpederi olan diğer davalı Hüseyin'e muvazaalı olarak sattığını belirterek 2051 metrekare için tapu iptali tescil ve 1.000.000.000. Lira cezai şartın tahsilini terditli olarak da 1.500.000.000 Lira tazminat ile 1.000.000.000 Lira cezai şartın tahsilini istemektedir.

Mahkeme; davanın ilk kademe istek yönünden kabulüne karar vermiş, hükmü; davalılar vekili temyiz etmiştir.

Açıklanan iddia biçiminden de anlaşılacağı üzere; davacı vekili satış vaadi sözleşmesine dayalı bir hak talep etmemektedir. Adiyen düzenlenmiş 28.10.1998 tarihli sözleşme uyarınca istekte bulunulmakta, satış vaadi sözleşmesi muvazaa iddiasının kanıtı olarak ileri sürülmektedir. Nitekim satış vaadi sözleşmesinde 11/20 payın satışı vaad edildiği halde bu pay için cebri tescil istenmemekte, adi sözleşme uyarınca 2051 metrekare için tapu iptali ve tescil istenmektedir.

Davacı tarafça ileri sürülen muvazaa vakıası, iddiaya göre davacının oğlu ile davalı Hasan arasında gerçekleşmiş, davacının oğlu tapudaki 11/20 payını borcun teminatı olarak Hasan'a devretmiş, o da daha sonra adi sözleşme hükümlerine aykırı davranarak, muvazaalı bir biçimde diğer davalı Hüseyin'e satmıştır.

Şu hali ile ileri sürülen muvazaa vakıalarına dayalı olarak bir hak talebi söz konusu olacak ise; bunu davacının değil ayni hakkı tapudan devreden davacının oğlu Akif'in ileri sürmesi gerekir. Bunun yanı sıra davacının, satış vaadi sözleşmesi uyarınca talepte bulunmayıp adi sözleşme uyarınca talepte bulunduğu da gözetilecek olursa; Medeni Kanunun 634, Borçlar Kanununun 213 ve Noterlik Kanunu'nun 89'ncu maddelerine göre resmi biçimde yapılmayan akit geçerli olmayacağından, bu sözleşmedeki cezai şart hükmü de geçerli olmayacağından, esasen davacı adi sözleşmede de taraf olmadığından yazılı olduğu şekilde davanın kabulü doğru değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine, ( 275.000.000 ) Lira duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 4.2.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx