Mesajı Okuyun
Old 01-12-2006, 03:50   #4
Av.Bülent Özkan

 
Varsayılan

Sevgili meslekdaşlarım;
Resmi yazılı şekilde yapılması gereken sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması nedeniyle sözleşmenin mutlak butlanla batıl olduğu ana kuraldır. Fakat şekle uyulmaması sebebiyle iptali mümkün sözleşmenin kesin hükümsüzlük durumunun 3 istisnası vardır.
Bu istisnalardan biri de şudur; kesin hükümsüzlüğün ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılmasını teşkil ederse kesin hükümsüzlük söz konusu olmaz. Yani sözleşmeyi taraflar kendi rızaları ile adi yazılı şekilde yapmışlar ve de edimlerini yerine getirmişlerse ( somut olayda satıcı daireyi teslim etmiş, alıcı da ödemeyi yapmış ise) taraflardan birinin şekle uyulmadığından bahisle kesin hükümsüzlük iddiasına itibar edilmez. Zira MK 2 deki dürüstlük kuralının ihlali söz konusu olur ve bu da hakkın kötüye kullanılmasına klasik örnektir. Tıpkı muvazaalı işlemi yapan kişinin, işlemin muvazaalı olduğunu ileri süremeyeceği gibi (burada da dürüstlük kuralına aykırılık sebebiyle hakkın kötüye kullanımı var sayılabilir)
Kanaatimce şekle uyulmaması temel alınarak mutlak butlan iddiasıyla dava açılması , karşı tarafın yukarıdaki itirazı yapması ile reddedilebilir ve taraf olarak önünüze dava sonunda bir de kesin hüküm itirazı sonucu çıkar. Bence gayrımenkul satım sözleşmesi ile ilgili kaynaklara bakarak (edimlerin tam yerine getirilmemesi ile ilgili hükümler olabilir) başkaca sebepler bulup davayı terditli açmanız uygun olur.
saygılar...