sevgili ''merhaba'' ;

dediklerine toplumun %90 ı katılıyor olabilir.

sen, insanlarımızın gönlünün bir sesi olarak karşımıza çıkıyorsun belkide.

bahsettiğiin olayda maktülün yakınlarının komşularının feryatlarını ben de izledim...

zanlıların yüzsüzlükleri, pişkinlileri de cabası...
adını zikretmeden bahsetmiş olduğun idam cezası senin kendi sözlerinle ikamesi mümkün olmayan ve sadece bir tek olan bir hakkın kullanılmasının tamamen engellenmesidir...

bunu canice insan öldüren bir katilin elinden almak hiç şüphesiz içimizi ferahlatacak, bir nebze de olsa rahatlatacaktır...

ancak mahkemelerin vermiş olduğu cezaların amaçları toplumun içini ferahlatmak, mağdurun yakınlarının yüreklerine su serpmek midir??
duruma bir de bu yönden bakmak gerekir...

içimizdeki engel olamadığımız o ortaçağ hissiyatına artık bir dur demenin vakti gelmiştir...

artık cezalar mağğdurların acılarını hafifletmek ya da toplumun içini soğutmak için değil bozulan kamu düzeninin yeniden kurulmasını sağlamak ve tekrar bozulmasını engellemek için verilmektedir...

ayrıca; eğer kamu düzeni bir insanın yaşam hakkını elinden alınmasını gerektirecek kadar bozulmuşsa, artık o toplumda devlet olgusunun kalmadığını,

otoritenin artık aciz kaldığını göstermektedir...

af kanunlarına gelince; dostum bu konuda soyledikerine tamamen katılıyorum...

bence bir insan ıslah olmadan affedilmemeli... kimin ıslah olup kimin olmadığını genel ve nesnel bir af kanunuyla da belirlemek hiç şüphesiz mümkün değildir...

saygılarımla..