Mesajı Okuyun
Old 02-01-2024, 15:10   #1
Turgut Aşcı

 
Varsayılan Kamu Zararlarının Yargılanması

Anayasa’nın 160’ncı maddesinde, “Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını Türkiye Büyük kamu Millet Meclisi adına denetlemek ve sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamak ve kanunlarla verilen inceleme, denetleme ve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.” Denilmiştir.

Öte yandan, 6085 sayılı Sayıştay Kanunu’nun 2’nci maddesinin (e) bendinde, “Hesap yargılaması: Kanunlarla belirlenen sorumluların hesap ve işlemlerinin mevzuata uygun olup olmadığının yargılama yoluyla kesin hükme bağlanmasını ve bununla ilgili kanun yollarını, ifade eder” diye tanımlanmış ve aynı Kanunun 23’üncü maddesinde de, Sayıştay Yargı Dairelerinin birer hesap mahkemesi olduğu belirtilmiştir.

Yukarıdaki hükümlerden de görüleceği üzere Sayıştay yargısı, Yargı Organının “hesap yargılama kolu” dur. Anayasa ve yasalar uyarınca her bir yargı kolu kendisine ayrılan alanda görevli ve yetkilidir. Dolayısıyla Sayıştay da kanunlarla belirlenen sorumluların hesap ve işlemlerini yargılamakla görevli ve yetkilidir.

Hal böyle iken, 6085 sayılı Kanunun 5/1-b maddesi ile Sayıştay’a sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlama görevi verilmiştir.

Bunun üzerine Sayıştay, kamu zararı yargılamalarına, mülga 832 sayılı Sayıştay Kanunu’ndan 6085 sayılı Sayıştay Kanuna taşınan hesap yargılama hükümleri ile devam etmiştir. Oysa kamu zararları ile ilgili yargılamalar kusur/tazminat yargılaması olması nedeniyle adli yargının alanını ilgilendirmektedir.

Nitekim kamu idareleri tarafından “Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” hükümleri çerçevesinde yaptırılan kontrol, denetim veya incelemeler sonucunda tespit edilip kesinleştirilen kamu zararları rızaen tahsil edilemediğinde bu konulardaki ihtilâflar adli yargıya götürülmektedir. (Yön. m.7A/1; m.10/4)


Bir diğer husus da, Sayıştay’ın hesap yargılamalarında, kanunlarla belirlenen (maliye jargonuna göre bidayeten zimmetdar olan) sorumlulukların görev sorumlulukları (objektif sorumlulukları) hükme bağlanırken, 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 71’nci maddesi ile kamu mali mevzuatına girmiş olan kamu zararlarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre yargılanmasında, kamu zararlarının doğmasına sebep olan kamu görevlilerinin kusur sorumlulukları (sübjektif/kişisel sorumlulukları) hükme bağlanmaktadır.

Toparlayacak olursak; Sayıştay’ın hesap mahkemesi olarak, adli yargı alanını ilgilendiren kamu zararlarını 6085 sayılı Kanunun üstelik hesap yargılaması ile ilgili hükümleri ile yargılaması, yargının tekliği ilkesine (Anayasa m.3) ve Sayıştay Kanunu ile yargılama hukukuna uygun düşmemektedir

Bu durumda, Sayıştay’ın tespit ederek kesinleştirdiği kamu zararlarının tahsil ve takip görevlerinin ilgili kamu idarelerine bırakmasının daha uygun olacağı değerlendirilmektedir.
Turgut AŞCI
E. Sayıştay Uzman Denetçisi