Mesajı Okuyun
Old 17-04-2020, 00:09   #1
av.knel

 
Varsayılan Kisa Kararla Alinan Ihtiyati Haciz-Süresinde Asil Takibe Geçilememesi

Üç ay önce alacak davasınının karara çıkması vesilesiyle, iki ay önce kısa karar ile ihtiyati haciz kararı alınmış, 10 günlük yasal süre içerisinde işleme konulup fiili haciz yapılmıştır. (alacaklı vekilinin katılımı ile)


Soru: Asıl takibe geçmek için gereken süre İİK 264/1 e göre fiili haczin tebliğinden ya da bizzat katılımından itibaren 7 gün müdür? Aksine İİK 264/3 e göre gerekçeli kararın tebliğinden itibaren bir ay mıdır?


Soru: Bu süreler geçtikten sonra ihtiyati haciz esas dosya numarası ile asıl takibe geçilmesinde bir sorun olur mu?Yani ihtiyati haczin hükümsüz kalması aynı dosya numarası ile asıl takibe geçilmesinde bir sıkıntı yaratır mı?


Soru: Aşağıdaki Yargıtay kararının aksine bir karar ile karşılaşan meslektaşımız var mıdır? (Bozmadan önceki Yargıtay kararının İİK 264/3 e daha uygun olduğunu düşünüyorum. Aksi taktirde gerekçeli kararın süresi içerisinde yazılmaması nedeni ile doğacak zararlardan kamunun sorumlu oacağını düşünüyorum)


YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2016/13838
K. 2016/12427
T. 20.9.2016

[Bu kararla ilgili olarak, Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2017/10822 Esas sayılı kararını inceleyiniz.]

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Borçlu vekili şikayetin de, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dava dosyasının ... tarihinde karara çıktığı, ancak gerekçeli karar yazılmadan kısa kararın duruşma zaptı dayanak gösterilerek yetkisiz ... Asliye Ticaret Mahkemesinden ... Değişik iş numarası ile ihtiyati haciz kararı alındığı, 15.02.2016 tarihinde fiilen haczin yapıldığı, taraflar arasındaki ... Ticaret Mahkemesi'nde görülen davanın sonuçlandığı, görülmekte olan bir dava bulunmadığından İİK 264/1 maddesi uyarınca haczin infazından itibaren 7 gün içerisinde takip talebinde bulunulması gerektiği, alacaklı vekili tarafından yasal sürede esas takip başlatılmadığından ihtiyati haczin hükümsüz kaldığı, dosyadaki tüm hacizlerin fek edilerek, dosyaya yatırmış oldukları teminatın iadesi için İcra Müdürlüğü'ne başvuruda bulundukları, ancak İcra Müdürlüğü'nce; ihtiyati haciz kararının devam eden bir yargılama esnasında verildiği ve İİK 264/3 maddesi gereğince takibe geçme süresinin dolup dolmadığı tesbit edilemediğinden bu yöndeki taleplerinin reddine karar verildiği belirtilerek, usulsüz ... tarihli icra Müdürlüğü kararının kaldırılmasını istemiştir.

Mahkemece, yargılamaya konu olayda, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... tarihli kısa kararına dayanılarak ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen bir ihtiyati haciz kararı olduğu, ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin verdiği kısa kararla dosyadan el çektiği ve artık görülmekte olan bir davada ihtiyati haciz kararı verildiği hususundan söz edilemeyeceği, alacaklının 7 gün içerisinde ilamlı takip talebinde bulunması gerektiği belirtilerek şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İİK'nun 264/3 maddesi “İhtiyatî haciz, alacak davasının mahkemede görüldüğü sırada konulmuş veya alacaklı birinci fıkraya göre mahkemede dava açmış ise, esas hakkında verilecek hükmün Mahkemece tebliğinden itibaren bir ay içinde alacaklı takip talebinde bulunmaya mecburdur.'' hükmünü içermektedir.

-//-

Somut olayda; alacaklı ile borçlu arasında görülmekte olan ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasındaki davada ... tarihinde karar verildiği gerekçeli kararın ... tarihinde alacaklı vekiline tebliğ edildiği, ... tarihinde de takip başlatıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kararın alacaklıya tebliğ tarihi olan ...'dan itibaren anılan madde hükmünde yer verilen yasal bir aylık süre içinde takip başlatıldığından şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 29,20 TL peşin harcın istenmesi halinde temyiz edene iadesine 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.