Mesajı Okuyun
Old 19-08-2014, 12:43   #9
olgu

 
Varsayılan



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/16924
K. 2010/29087
T. 7.12.2010
• ŞİKAYET ( İlamın Esası Kesinleşmeden Eda Hükmü İçeren Feri Niteliğindeki Vekalet Ücreti Alacağının İnfaz Edilebileceği - Şikayetin İlam Vekalet Ücreti Alacağı Dışındaki Kısımlar Yönünden Kabulü Yerine Tümden Kabulüne Karar Verilmesinin İsabetsiz Olduğu )
• İLAMLI TAKİBE KONU OLABİLEN HÜKÜMLER ( Şikayet/Menfi Tespit Davası Sonunda Davanın Reddine Hükme Bağlayan Bölümü Tespit Niteliğinde Olduğundan Ayrıca Takip Konusu Yapılamayacağı - Alınan İlamda Alacaklı Yararına Hükmedilen Vekalet Ücretine İlişkin Bölüm Eda Hükmü Niteliğinde Olduğundan Takibe Konu Yapılmasının Mümkün Olduğu )
• İCRASI İÇİN KESİNLEŞME ŞARTI ARANMAYAN İLAMLAR ( Şikayet - İlamın Esası Kesinleşmeden Eda Hükmü İçeren Feri Niteliğindeki Vekalet Ücreti Alacağının İnfaz Edilebileceği/İstemin İlam Vekalet Ücreti Alacağı Dışındaki Kısımlar Yönünden Kabulü Gerektiği )
• VEKALET ÜCRETİ ( İlamlı İcra Takibinde İlamın Kesinleşmesi Gerektiği Yönünde Şikayet - Menfi Tespit Davası Sonunda Davanın Reddine Hükme Bağlayan Bölümü Tespit Niteliğinde Olduğundan Ayrıca Takip Konusu Yapılamayacağı/Alınan İlamda Alacaklı Yararına Hükmedilen Vekalet Ücretine İlişkin Bölüm Eda Hükmü Niteliğinde Olduğundan Takibe Konu Yapılabileceği )
2004/m.16,72/5

ÖZET : Dava, ilamlı icra takibinde ilamın kesinleşmesi gerektiği yönünde şikayete ilişkindir. Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tespit davası sonunda davanın reddine hükme bağlayan bölümü tespit niteliğinde olduğundan ayrıca takip konusu yapılamaz. Ancak, alınan ilamda alacaklı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin bölüm eda hükmü niteliğinde olduğundan, ilamlı takibe konu yapılması mümkündür. İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Menfi tespit davasının reddi, durumun da kesinleşme şartı düzenlenmemiştir. Bu nedenle ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer'i niteliğindeki vekalet ücreti alacağı infaz edilebilir, hükmün kesinleşmesi gerekmez. O halde mahkemenin, şikayetin ilam vekalet ücreti alacağı dışındaki kısımlar yönünden kabulü yerine tümden kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

İcra takibinin dayanağı olan İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 27.12.2007 tarih ve 2007/23 Esas, 2007/851 Karar sayılı ilamı, takip borçlularının takip alacaklısına borçlu olmadıklarının tespiti talebinin reddine ilişkindir. Alacaklı, ilamda öngörülen avukatlık ücreti ile öngörülmeyen alacak ve işlemiş faizin tahsili için de takip başlatmıştır.

Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı olumsuz tespit davası sonunda davanın reddine ( alacaklıya borçlu olmadığının tespiti talebinin reddini ) hükme bağlayan bölümü tespit niteliğinde olduğundan ayrıca takip konusu yapılamaz. Ancak, alınan ilamda alacaklı yararına hükmedilen vekalet ücretine ilişkin bölüm ( ilamda yazılı miktarın davalıdan alınmasına ilişkin ) eda hükmü niteliğinde olduğundan, ilamlı takibe konu yapılması mümkündür.


İİK'nun 72/5. maddesinde, borçlunun menfi tespit davasının kabulü halinde işin esası ile ilgili olarak icranın kısmen veya tamamen eski hale iadesi ilamın kesinleşmesine bağlanmıştır. Menfi tespit davasının reddi, ( borçlu aleyhinde sonuçlanması ) durumu da kesinleşme şartı düzenlenmemiştir. Bu nedenle ilamın esası kesinleşmeden eda hükmü içeren fer'i niteliğindeki vekalet ücreti alacağı infaz edilebilir, hükmün kesinleşmesi gerekmez.

O halde mahkemenin, şikayetin ilam vekalet ücreti alacağı dışındaki kısımlar yönünden kabulü yerine tümden kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/8814
K. 2012/13307
T. 19.4.2012
• MENFİ TESPİT DAVASI ( Alınan İlamın Yargılama Gideri ve Tazminata Dair Bölümleri Davanın Kabulü ya da Reddine Dair Bölümü İle Bir Bütün Olduğu - Bu Kalemlerin Kesinleşmesi ve İnfazı Ancak Bir Bütün Olarak İlamın Kesinleşmiş Olmasına Bağlı Olduğu )
• İLAMIN YARGILAMA GİDERİ VE TAZMİNATA DAİR BÖLÜMLERİ ( Davanın Kabulü ya da Reddine Dair Bölümü İle Bir Bütün Olduğu - Bu Kalemlerin Kesinleşmesi ve İnfazı Ancak Bir Bütün Olarak İlamın Kesinleşmiş Olmasına Bağlı Olduğu )
• VEKALET ÜCRETİ VE İCRA İNKAR TAZMİNATININ İNFAZI ( İlamın Esas Hakkındaki Hükmü Kesinleşmeden Vekalet Ücreti ve İcra İnkar Tazminatına Dair Hüküm Bölümü Ayrıca İnfaz ve İcra Takibine Konu Edilemeyeceği - Menfi Tespit Davası )
• YARGILAMA GİDERİ ( Menfi Tespit Kararının Kesinleşmediği Anlaşılmakla Menfi Tespit İlamında Borçlu Olunmadığına Dair Kısım Vekalet Ücreti ve Yargılama Giderinin Talep Edilmesinin Mümkün Olmadığı )
• ŞİKAYET ( Borçlu Vekilinin İlamın Kesinleşmeden İnfaz Edilemeyeceği Şikayetinin Kabulüyle Takibin İptaline Karar Verilmesi Yerine İstemin Reddi Yönünde Hüküm Tesisinin İsabetsiz Olduğu )
2004/m.72/5
ÖZET : Borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilamın, yargılama gideri ve tazminata dair bölümleri, davanın kabulü ya da reddine dair bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına dair hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez.
Somut olayda Asliye Hukuk Mahkemesi'nin menfi tesbit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tesbit ilamında borçlu olunmadığına dair kısım, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, borçlu vekilinin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği şikayetinin kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Adem Özdemir tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü :
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Menfi tespit ilamının İcra ve İflas Kanunu'nun 72/5. maddesi karşısında kesinleşmeden takibe konulamaz. İlam bir bütün olup, ilamda yer alan eklentiler de aynı kurala tabidir. İlamda yer alan tüm alacak kalemlerinin ilamın kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceği belirgin olmakla, ilam kesinleşmeden eklentilerin ayrıca takibe konu edilmeleri de söz konusu olamaz.
Diğer bir anlatımla; borçlunun borçlu olmadığını kanıtlamak için açtığı menfi tespit davası sonunda alınan ilamın, yargılama gideri ve tazminata dair bölümleri, davanın kabulü ya da reddine dair bölümü ile bir bütündür. Bu kalemlerin kesinleşmesi ve infazı ancak bir bütün olarak ilamın kesinleşmiş olmasına bağlıdır. Dolayısıyla, ilamın esas hakkındaki hükmü kesinleşmeden vekalet ücreti ve icra inkar tazminatına dair hüküm bölümü ayrıca infaz ve icra takibine konu edilemez. ( HGK. 5.10.2005 tarih ve 12-534 2005/554 Sayılı kararı )
Somut olayda Ödemiş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/37 Esas, 2009/532 Karar sayılı 16.12.2009 tarihli menfi tesbit kararının kesinleşmediği anlaşılmakla, menfi tesbit ilamında borçlu olunmadığına dair kısım, vekalet ücreti ve yargılama giderinin talep edilmesi mümkün değildir.
O halde mahkemece, borçlu vekilinin ilamın kesinleşmeden infaz edilemeyeceği şikayetinin yukarda yapılan açıklamalar doğrultusunda kabulüyle takibin iptaline karar verilmesi yerine istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 19.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx