Mesajı Okuyun
Old 18-05-2013, 14:45   #2
Burak Ülker

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E: 2004/20470
K: 2004/24654
T: 29.11.2004

• DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VEYA AYRILMASI
İçtihat Özeti: Takip şekilleri, takip konusu belgeler ve takip borçlularının farklı olması halinde itirazın kaldırılması dosyası ile borçluların IİKnun 168/5. madde koşullarında mahkemeye başvuru dosyalarının birleştirilmesine karar verilmesi yerinde olmadığından her icra dosyasının tabi bulunduğu takip şekli itibariyle ilgili maddeler koşullarında itiraz ve şikayetlerin taraf teşkili sağlanıp ayrı ayrı değerlendirilmeli; oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
(2004 s. IİK. m. 168/4-5) (1086 s. HUMK. m. 45-46 vd.)
Mahalli mahkemesinden verilen mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
istanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2002/625 esas sayılı dosyasında takip genel haciz yolu ile başlamış olup, farklı senetlere kefaletname ve taahhütnameye dayanılarak borçlulara örnek 49 ödeme emri gönderildiği görülmüştür. Anılan takibe borçluların itirazı üzerine alacaklı tarafça İstanbul 3. İcra Mahkemesi'nin 2002/295 esas sayılı dosyası üzerinde itirazın kaldırılması istenmiştir.
Öte yandan, aynı alacaklının İstanbul 12. İcra Müdürlüğü'nün 2002/624 esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmıştır. Bu takip üzerine muteriz borçlular llK'nun 168/4. maddesi hükmü gereğince icra mahkemesinde itirazda bulunmuşlardır. İcra Mahkemesince takip şekilleri ve takip konusu belgeler takip borçlularındaki farklılık nazara alındığında itirazın kaldırılması dosyası ile borçluların llK'nun 168/5. madde koşullarında mahkemeye başvuru dosyalarının birleştirilmesine karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Mahkemece yapılması gereken iş her icra dosyasının tabi bulunduğu takip şekli itibariyle ilgili maddeler koşullarında itiraz ve şikayetlerin taraf teşkili sağlanarak ayrı ayrı değerlendirilerek oluşacak sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir.
Bu nedenle, somut olaya uymayan birleştirme kararı verilerek sonuca gidilmesi yerinde görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle IİK. 366 ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 29.11.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.