Mesajı Okuyun
Old 04-11-2015, 14:08   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Bence ıslahtan sonra tahkikatın sona ermediği hallerde yine ıslah mümkün..Aslında bu konunun açıklığa kavuşturulması açısından içtihatların birleştirilmesi gerekir kanaatindeyim.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, ıslahın hala mümkün olduğu varsayımında dahi (kısmı dava durumunda) ıslah talebi üzerine yine zaman aşımı defi gündeme gelebilecektir. Zira kısmı davada dava edilmeyen bölüm hakkında zaman aşımının işlemesinin kesilmeyeceği belirtilmektedir.

Sizin olayınızda 2 yıllık KTK'da düzenlenen zaman aşımının geçmiş olduğu açık ise de, - olay aynı zamanda suç teşkil ediyorsa- minimum 8 yıllık dava zaman aşımı süresinin hale uygulanabilir olduğunu belirtmek de gerekir.


Alıntı:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
E. 2012/4-824
K. 2013/305
T. 6.3.2013
Dava, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacıların murisinin kullandığı bisiklete davalının arabasıyla çarparak ölümüne sebebiyet verdiği kaza 2004 tarihinde meydana gelmiştir. Aynı yıl açılmış olan destekten yoksunluk tazminatı davasında fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak maddi tazminat ile manevi tazminatın tahsili talep edilmiştir. Yargılama aşamasında harcını yatırmak suretiyle destekten yoksun kalma tazminatı talebi ıslah edilmiştir. Davacıların murisinin ölümüne neden olan trafik kazası ile müddeabihin artırıldığı ıslah tarihi arasında ( 6 ) yıllık bir süre geçmiştir. Somut olaya uygulanması gereken Karayolları Trafik Kanunu'nun 109. maddesinde öngörülen ( 2 ) yıllık ve ceza kanunları ile öngörülen ( 5 ) yıllık ( ceza ) zaman aşımı süreleri ıslah tarihi itibariyle geçmiştir ve zamanaşımına ilişkin olarak ıslahla artırılan maddi tazminat istemi yönünden zamanaşımı süresi dolduğundan bu istemi reddeden mahkemenin direnme kararı yerindedir.