Merhaba,
Açtığımız bir itirazın iptali davasında dava değerini sehven icra dosyasının takip çıkış miktarı değil de asıl alacak miktarı olarak yazmışız.

Aslında bu davanın öncesinde icra takibi aşaması da çok karışık. Kısaca anlatmak gerekirse; 10.000 Euro'luk senet takibini müvekkilin önceki avukatı Euro ibaresine dikkat etmeden sehven 10.000 TL olarak açıyor. Borçlu da 10.000 TL'yi icra dosyasına ödeyerek senedi kasadan teslim alıyor. Daha sonra avukat durumu farkederek (herhalde müvekkil uyarmış) kalan miktar için ilamsız bir takip açıyor. Ancak tabiki borçlu bu aşamada takibe itiraz ediyor.

Biz de önce eski vekile bir azilname gönderdik, sonrasında senet borcunun 10.000 Euro olduğu sehven 10.000 TL olarak takibe konulduğundan bahisle itirazın iptali davasını açtık. Karşı taraf, senedin varlığını mecbur kabul ediyor, ancak diyorki böyle bir borcumuz zaten hiç yoktu fakat biz ticari itibarımız zedelenmesin diye adımıza açılmış bu takibe ilişkin 10.000 TL'yi ödeyip dosyayı kapadık Biz de madem böyle bir borç hiç yoktu, niye imzaya, senede filan itiraz edilmedi, kimse durduk yere kimseye 10.000 TL ödemez.

Tabi bilirkişilik filan bir durum yok dosyada. Muhtemelen önümüzdeki celse karara çıkacak. Fakat farkettik ki, biz de dava değerini takip çıkışı değil de asıl alacak miktarı yazmışız. Bu durumda, zaten kısmi bir itiraz filan söz konusu olmadığından, karar takibin devamına şeklinde lehimize çıkarsa sadece eksik harç tamamlatılarak takip kaldığı yerden devam mı eder, yoksa bizim bu yönde bir beyan dilekçesi vererek eksik harcı tamamlayarak ıslah mı etmemiz gerekir?

Biraz fazla uzun oldu ama şimdiden yardımlarınız için teşekkürler.