Sayın meslektaşlarım merhaba,

Forumda yaptığım aramalarda bir kanaate varsam da bir konuyla ilgili sizin de fikirlerinizi almak isterim:

- Muris (M) zamanında sahip olduğu taşınmazı iki evladından biri olan A'ya devrediyor.
- A daha sonra bu taşınmazı iyi niyetli olan Ü'ye devrediyor.

a) Diğer evlat B, Ü'nün iyiniyetli olduğu varsayımından hareketle tapu iptal ve tescil davası açamıyor ve A'ya karşı tenkis talepli tazminat davası açıyor. Forumda ve Yargıtay kararlarında B'nin talebinin saklı payıyla sınırlı olduğu ve M'nin tasarruf nisabını aşan miktarlar kapsamında B'nin talepte bulunulabileceği belirtildiğinden, söz konusu olayda B'nin taşınmazın değerinin 1/4'ü oranında tazminata hak kazanabileceği fikrindeyim. Katılır mısınız? Bu tazminat taşınmazın hangi değeri üzerinden hesaplanır? (Murisin ölüm tarihindeki, taşınmazın A'ya veya Ü'ye devir tarihindeki, dava tarihindeki, keşif tarihindeki vs.)

b)Ancak Ü'nün iyi niyetli olmadığı veya A'nın taşınmazı devretmediği ihtimalde, B'nin tapu iptal ve tescil davası açması halinde miras hissesi oranında yani 1/2 oranında taşınmaza malik hale geleceği şekilde varsayımım doğru mudur?

Eğer yukarıdaki çıkarımlarım doğruysa bu 2 haldeki farklılık bana biraz çelişkili geliyor. Neden bir halde saklı pay oranında ödeme söz konusuyken diğer halde miras payı oranında tapu iptal ve tescili söz konusu oluyor anlamış değilim. Olayda mirasçı olarak sadece 2 kardeş olduğundan, haliyle hesaplama yöntemindeki bu farklılık büyük malvarlıksal değişimlere sebep olabiliyor.

Bu konuyla ilgili yol gösterebilecek veya Yargıtay kararı sunabilecek meslektaşlarım varsa fikirlerini almaktan çok memnun olurum.

Saygılarımla,