Mesajı Okuyun
Old 24-07-2010, 12:18   #2
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Katılımcı;

4320 sayılı Ailenin Korunması ve şiddetin önlenmesine yönelik yasa:

Fiziksel ve manevi şiddete maruz kalmaktasınız.En yakın aile mahkemesinden TEDBİR kararı talep edebilirsiniz. Örnek tedbirler kanunda sıralanmıştır. Yargıç talep edeceğiniz ve ya uygun gördüğü tedbirlerin birine ve ya birkaçına karar verebilir.

Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;

a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,

b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,

c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,

d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,

e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,

f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.

Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere aykırı davranılması halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu şiddet uygulayan eş veya diğer aile bireyine ihtar olunur.

Bu tedbirleri boşanma davası açmadan isteyebilirsiniz. Yine boşanma davası açmadan, bu kanun ilgili hükmü gereğince; eğer şiddeti uygulayan eş veya diğer aile bireyi aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi ise hâkim bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına hükmedebilir.

Bu istemler ve kararların icrası harca tabi değildir.

Boşanma Davası:

Anneniz şiddetli geçimsizlik ile evlilik birliğniin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası açabilir. Bu davada babanızın KUSURLU eylemlerini kanıtlamalıdır. Davanın içinde nafaka talebinde bulunabilir. Boyanma kararının verilmesinden sonra yoksulluk nafakası olarak devamını isteyebilir.
Alıntı:
Babamın iş yerinde, ortak adı olarak annemin de ismi var ancak annemin tabi iş yeriyle alakalı bir bilgisi yok, herhangi bire geliri de yok oradan, sadece babamın işini kolaylaştırması için ortak olarak gözüküyor..

Annenizin fiilen çalışmadığı ve bu işyerinden gelir elde etmediği boşanma davası içinde tanık anlatımları ve her tür delil ile kanıtlanabilir. Bu durumda mahkemece annenize nafaka taktir etmesi de mümkündür.

Annenizin üzerine kayıtlı veya ortak olduğu bir işyeri bulunması ücretsiz avukatlık hizmeti almasına engel teşkil edebilir.
Alıntı:
]Babamın üzerindeki borcu annem boşanmaya cüret ettiği(!) için kininden anneme yıkmak isterse gerçekleştirebilir mi, yaparsa bundan nasıl haberdar olabiliriz? tedbir için hangi aşamada ne yapmalıyız

Eğer anne ve babanızın birlikte devlete borcu var ise bundan her ikiside sorumludur. Yapılması gereken işyeri ile ilgil kaydı anneniz üzerinhden bir an önce kaldırmak olacaktır.

Eğer oturmakta olunan ev baba üzerine kayıtlı ise,anneniz aile konutu şerhini tapudan ev üzerinde aldırabilir ve böylece boşanma davası süresindece evin satımını, devrine engeller. Kira ise ev, ev sahibine yapılacak bildirimle anneniz kira aktinin tarafı haline gelir. Kira borcundan sorumluluğu olur.

Bunun dışında babanızın başkaca mal varlığı var ise bunlar üzerinde de babanızın tasarru yetkisinin sınırlandırılması için dava açbilirsiniz
Alıntı:
V. Tasarruf yetkisinin sınırlanması

Madde 199 - Ailenin ekonomik varlığının korunması veya evlilik birliğinden doğan mali bir yükümlülüğün yerine getirilmesi gerektirdiği ölçüde, eşlerden birinin istemi üzerine hakim, belirleyeceği malvarlığı değerleriyle ilgili tasarrufların ancak onun rızasıyla yapılabileceğine karar verebilir.

Hakim bu durumda gerekli önlemleri alır.

Hakim, eşlerden birinin taşınmaz üzerinde tasarruf yetkisini kaldırırsa, resen durumun tapu kütüğüne şerhedilmesine karar verir.

Maddesinden yararlanarak eşinizin kötüniyetli tasarruflarını önlenmesini talep edebilirsiniz.

**Boşanma davası açılması ile evden ve ev eşyalarından annenizin ve sizlerin yararlanmasına karar verilmesi de mahkemeden TEDBİREN istenilebileceklerdendir.

Velayet ve İştirak Nafakası:
Alıntı:
Ben ve diğer kız kardeşim özel ünv de okuyoruz, masraflarımızı karşılamaya devam etmek zorundamıdır? bizim velayet durumumuz da var mı yoksa istediğimizin yanında kalma hakkına sahip miyiz?? Ayrıca 9 yaşındaki kardeşimin velayeti kimde olacak?

Boşanma davası içinde, anneniz 18 yaşından küçük çocuklarının velayetini ve onlar için de önce tedbir sonrasında iştirak nafakası verilmesini talep edebilir.

9 yaşındaki küçüğün velayetinin tevdiinde mahkeme çocuğu dinleyecektir. Çünkü kendini ifade edebilir yaştadır. Ayrıca uzman bilirkişi gözlem ve raporu da mahkemenin dikkate alacağı delillerdir.

Babanın şiddet kullanması, korkutması ve eziyeti kanıtlanınrsa velayetin babaya verilmesi düşünülmeyecektir. Aile mahkemesi tedbir kararları delil olarak kullanılabilir. Ayrıca varsa savcılık şikayetleri de boşanma davası ve velayet hususunda delildir.

Velayet için de tanık dinletmek mümkündür. Mahkemenin araştıracağı tek husus çocuğun yüksek menfaatidir. çocuklar aklen, bedenen ve manen kimin yanında sağlıklı ve huzurlu olacaklarsa velayet ona verilecektir.

Velayet kendisine verilmeyen eş, maddi gücü oranında çocuklarının harcamalarına katılmak zorundadır. Ancak bu belirlenirken çocukların eğitim harcamalarının tamamının iştirak nafakası olarak belirlenemeyebileceği açıklamakta yarar vardır.

Nafakalarda alt sınır-üst sınır olmadığı gibi standart da değildir. babanızın mal varlıklarının bütünü nafaka miktarının belirlenmesinde etkili olacaktır.

*18 yaşından büyük öğrenim gören çocuklar; Bu durumdaki çocuklar için velayet söz konusu değildir. Ancak babaya karşı kendileri yardım nafakası adı altında bir dava açmaları mümkündür.

Nafaka miktarına yönelik yukarıdaki açıklamaları tekrarlıyorum.

Maddi ve manevi tazminat:

Anneniz maddi ve manevi tazminat taleplerinde ayrı ayrı bulunabilir.

Maddi tazminat boanma ile miras hakkından ve mevcut desteğinden yoksun kalacağı gibi sebeplerle verilir.

Manevi tazminat ise, hakaret, dövme, aldatılma gibi kişilik haklarının zarara uğraması halinde verilirler.

Sayın Katılımcı,

Yukarıdaki ve daha pek çok hak ve detaylı bilgi için ve ayrıca yol haritası belirleyebilmek için MUTLAKA bir avukatan DOĞRUDAN destek almanızı öneriyoruz.

Aksi halde hak kaybına uğramınız mümkündür.

Saygılarımla,