Mesajı Okuyun
Old 22-03-2018, 09:03   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Gerçekten kira sözleşmeleri şekle tabi değildir.Karşılıklı icap ve kabul ile oluşan sözleşmelerdir. Yazılı yapılabileceği gibi sözlü de yapılabilir.Hatta bir konutu kullanıp bir miktar para ödenmesi veya kendisinin taraf olduğu sözleşmenin zımni olarak yenilenmesi ile de sözleşme oluşabilir.Ne var ki ispatı HMK.193 m.göre yıllık kira miktarı itibariyle yazılı şekle tabidir. Sözleşmenin başlangıcı ise tanıkla ispat edilebilir.dahi

Soru sahibi de bu konuları araştırmış ve doğru bilgiler vermiştir.Konuyu bu genel bilgiler çerçevesinde ele aldığımızda;taraflar arasında yazılı ve sözlü olarak gerçekleşen bir kira sözleşmesi mevcut değildir. Ev sahibi sadece karşı tarafa gönderdiği ihtarname ile icapta bulunmuş fakat karşı taraf bu icabı açıkça kabul etmediği gibi,kira parasını ödemek gibi zımni bir davranışta da bulunmamıştır. Bu hale göre ortada zımni oluşan bir sözleşmeden de söz edemeyiz.

Bu durumda,karşı taraf konutu haksız işgal eden "fuzuli şagil" durumundadır. Bununla beraber bu aşamada kiraya dayalı icra takibine girişilerek tutumunu netleştirmesi beklenebilir.Kira sözleşmesinin varlığını inkar ederse artık kiraya dayalı dava açmakta hukuki bir yarar sağlanamaz.Bu takdirde karşı taraf aleyhine haksız işgalden dolayı Asliye Mahkemesinde taşınmazdan uzaklaştırılması sureti ile müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açılabilir.