Mesajı Okuyun
Old 30-01-2024, 22:18   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

"Dinlenen davacı tanıkları mal kaçırma amacını açık bir şekilde ortaya koymamıştır. Aksine davalı tanıkları yapılan temlikin gerçek bir satış olduğunu beyan etmişlerdir. Son olarak, temlik tarihinde dava konusu payın rayiç değeri ile akit tablosunda gösterilen değer arasındaki fahiş fark tek başına muvazaanın kanıtı değildir." (1. HD.,T. 6.2.2020 E. 2016/15273 K. 2020/698)

Muris muvazaasında satış bedelinin gerçek bedel olduğu ve hatta emsaline göre daha fazla olduğu olgusu tek başına davayı çözümleyecek bir ölçü değildir.

Kuşkusuz bedelin gerçek değerden fazla olması davalının lehine değerlendirilecek unsurlardan bir tanesidir.Ne var ki; Satıcıya gerçek bedelin üstünde satım parası ödenmesi tek başına muvazaanın olmadığını gösterecek bir delil değildir.

Burada tanık beyanları önem gösterir.Değerler arasındaki farklılığın yanısıra, Ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, miras bırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alış gücünün olup olmadığı, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki , diğer mirasçılara karşı düşmanlık duyup duymaması, miras bırakanın denkleştirme gayesiyle hareket edip etmediği gibi olgulardan da yararlanılarak durum hakim tarafından takdir edilir.( Önceki cevaplarımızdan)