Suikasttaki zamanlama



İşte şimdi oldu... Alman vakıflarının Türkiye'de yaptığı etkinlikleri
'casusluk' olarak değerlendiren Nuh Mete Yüksel'in açmış olduğu dava, nihayet ciddi bir boyut kazandı.
Bir o eksikti, kan da bulaştırdılar...
Yüksel'in iddianamesinde casusluğun varlığı konusunda dayanak olarak gösterdiği yayınların sahibi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, evinin önünde yapılan suikast sonucu öldürüldü.
Hem de, Ankara 1. No'lu DGM'de yapılacak duruşmaya bir hafta kala...
Böylece, içinde İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman'ın da sanık olarak yer aldığı ve dünyanın çeşitli ülkelerinde demokrasinin güçlendirilmesine yönelik çalışmalarda bulunan Alman vakıflarının 'Türkiye'yi bölmeye' yönelik faaliyetlerde bulunduğu savıyla açılan davanın seyri ve atmosferi de değişecek.
Tam da, saydam devlet-açık toplum kavramlarının yeniden telaffuz edilmeye başladığı bir zamanda, 'karanlık güçler' varlıklarını hissettirme gereği duydular.
Kıbrıs üzerinden estirilmeye çalışan 'millilik' rüzgârları tesadüf müdür, Necip Hablemitoğlu'nun suiskata kurban edilmesinden kimler, nasıl bir fayda beklentisi içindedir?
Ama son tahlilde verilmek istenen mesaj çok açık:
'Biz Türkiye'nin karanlık ve derin güçleriyiz. Uzun zamandır sesimiz ve soluğumuzun çıkmamış olması kimseyi aldatmasın. Bu ülkede egemenliğimiz sürmektedir. Gerekli gördüğümüz manipülasyonu istediğimiz zaman, istediğimiz yerde gerçekleştiririz.'


Adnan Ekinci 20/12/2002 Radikal Gazetesi