Mesajı Okuyun
Old 09-12-2006, 16:33   #4
mustafaaladag

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2001/12-461

K. 2001/516

T. 13.6.2001

• İSTİHKAK DAVASININ ŞEKİL VE ŞARTLARI ( Tapuda Borçlu Adına Kayıtlı Taşınmazın Haczinde )

• TAPUDA BORÇLU ADINA KAYITLI TAŞINMAZIN HACZİ ( İcra Tetkik Merciindeki İstihkak Talebinin Şikayet Niteliği )

• GAYRİMENKUL HACZİ ( Tapuda Borçlu Adına Kayıtlı Taşınmaza İlişkin İstihkak İddiasının İcra Tetkik Merciince İncelenme Prosedürü )

• ŞİKAYET NİTELİĞİ ( Tapuda Borçlu Adına Kayıtlı Mahcuz İçin İstihkak Talebiyle İcra Tetkik Merciine Yapılan Başvuru )

2004/m.96


ÖZET : İİK.nun 96. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Bu nedenle haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı taşınmaz için mülkiyet iddiasında bulunan şikayetçinin merci nezdinde istihkak davası açması mümkün olmayıp MK. hükümlerine göre yasal yollara başvurması gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "istihkak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 2. İcra Tetkik Mercii Hakimliğince istihkak iddiasının kabulüne dair verilen 27/04/2000 gün ve 1999/763 E- 2000/320 K. sayılı kararın incelenmesi Yaşar Galata vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 25/09/2000 gün ve 2000/12693-13588 sayılı ilamı ile; ( ...1-Merci kararının ve bunun taalluk ettiği işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılması HUMK.nun hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi.
2-20/05/1999 tarihinde borçlu Kastel İnşaat Taahhüt Tic.ve San. A.Ş. adına kayıtlı olan 2777 ada 1 parsel nolu taşınmaz haczedilmiştir. Taşınmaz üzerinde mülkiyet iddia eden kişinin MK. hükümleri dairesinde yasal yollara başvurması gerekirken olayda uygulama yeri İİK.nun istihkak ile ilgili hükümlerine göre icra müdürlüğünün hatalı karar ve yönlendirmesine dayalı şekilde istemde bulunması yerinde değildir. Mercice de, gerek bu durum gerekse taşınmaz üzerinde istihkak davası açılamayacağı hususu gözardı edilerek, yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : 3. kişi şikayetçinin merciye başvurusu, borçlu adına tapuda kayıtlı taşınmazın kendisine satışının yapıldığı cihetle açmış bulunduğu cebri tescil davasının sonucu beklenerek istihkak davasının kabulü ile muvazalı haczin kaldırılmasına ilişkindir.
İİK.nun 96. ve bunu izleyen maddelerinde düzenlenen istihkak iddiasına ilişkin koşullar menkul mallar için uygulanmaktadır. Taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması istemi icra memurunun işlemine yönelik şikayet mahiyetinde olduğundan şikayet koşulları doğrultusunda çözümlenmesi gerekir. Hukuk Genel Kurulu'nun 24/09/1997 tarih ve 1997/15-461 Esas, 1997/729 K. Sayılı kararı da bu doğrultuda bulunmaktadır. Bu nedenle haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı taşınmaz için mülkiyet iddiasında bulunan şikayetçinin merci nezdinde istihkak davası açması mümkün olmayıp MK. hükümlerine göre yasal yollara başvurması gerekir.
Taşınmaz haciz tarihinde borçlu adına tapuda kayıtlı olduğundan icra memurunun haciz işleminde usulsüzlük bulunmamaktadır. Şikayetçinin dayanak yaptığı harici satış sözleşmesi tapuya kaydedilmediğinden kişisel hakkı ayni nitelik kazanmamıştır. Dolayısıyla MK. 919 Tapu Kanunun 26. maddelerine göre bu hakkın 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi koşullarının da olayda uygulama yeri yoktur.
Şikayetçinin borçlu adına açtığı tescil davası sırasında verilen tedbir kararı tapuda rızai satışları önleyici mahiyette olup taşınmaz üzerine haciz konulmasına engel teşkil etmez. Kaldı ki, tescil davası sonucunda taşınmazın üzerindeki tüm takyidatları ile birlikte tesciline karar verildiğinden ilamdaki bu hüküm mahkeme kararı ile kaldırılmadığı sürece haciz işlemi şikayetçi için de geçerli olup, Merci Hakiminin sözü edilen karara müdahale ederek haczin kaldırılması sonucunu doğuracak şekilde karar vermesi de yerinde değildir.
Tüm bu olgular karşısında şikayetçinin hukuken korunabilir bir hakkı bulunmadığından mercice şikayetçinin isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, şikayete konu işlemin mahiyetine göre, gerek olmadığı halde tescil davası sonucu beklenerek istihkak davasının kabulü şeklinde sonuca gidilmesi isabetsizdir. Bu nedenle karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı Yaşar Galata vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 13/06/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi. yarx