Mesajı Okuyun
Old 26-06-2007, 19:42   #2
AV.ZAFER TUNCA

 
Varsayılan konu benden yanıtı da benden olsun:)

bu yazıyı karaladığım zamanları hatırlıyorum. üniversite 3. sınıftayım yani yıl 2005. aralık- ocak ayları. Bolu' da bir arkadaşı ziyarete gitmiştim. birlikte mangal yapmak için Abant' a gittik. orada öylesine bir ruh hali içince girmiştim ki, ölümle yaşam arasında gibi hissediyordum. zamanında çok sevdiğim, aşık olduğum kız gelmişti aklıma. kara kara düşünmüştüm neden böyle oldu, neden ayrıldık diye...
üzerinden 2 yıl geçti o zamanların...
şimdi O' na aşığım.hayatımın ennnn mutlu günlerini yaşıyorum. o kadar garip ki sanki lisedeyim ve ilk kez birine aşık oluyorum. "zamanın alıp götürdükleri" girdisine sebep kişi, benim hayatımda çok büyük mutluluklara ve acılara sebep olmuş biriydi. herşeye rağmen hep ona saygı duymuş, dostluğuna önem vermiştim...
şimdi, öylesine bir aşk içindeyim ki, tüm geçmişimi sanki hiç yaşamadım. ilk aşk hissini yaşıyorum. bunu yaşamak o kadar güzel bir duygu ki. hayatımın en büyük aşkı bu. ne öncekilere benziyor ne de bir başka şeye.. sanki daha önce yaşadıklarım sahte, "aşk" damgasıyla aldatıldığım ilişkiler.
bu arada, geçmişimi silmeye ve herşeyimle bu mutluluğu içimde yaşamaya karar verdim.
görüştüğüm bazı kişilerle artık görüşmeme kararı aldım.en önemlileri dahil bana arkadaş olarak değil de, sevgili olarak bakabilecek kişilerle görüşürdüm eskiden. hepsine hayatımdaki yeni dönemi açıkladım ve görüşmek istemediğimi söyledim
üzüldükleri kadar şaşırdıklarını da söyleyebilirim. şaşkınlıkları böyle birşey yapacak bir erkeğin dünyada olmadığını sanmalarıydı sanırım
bunların tümünü yaptıktan sonra şimdi o kadar memnunum ki.
kendimi mutluluğuma adamış olmanın ve gerçek anlamda huzura kavuşmuş olmanın inanılmaz keyfini sürüyorum.
zaman işte insanı bu kadar değiştiriyor. insandan aldıklarının fazlasını da verebiliyor. hayatımın piyangosu diyebilirim bu yaşadıklarıma. demek görecek güzel şeylerim varmış.
bu kadar anlattım en önemli şeyi söylemedim. tüm bunları yazdırtan, yazdırtmak birşey değil de , yaşatan, hissettiren "O", benimle olmayı kabul etmedi canı sağolsun.
hep ben derdim,
bir de o dedi:
"ZAMAN ZAFER.... ZAMAN"
işte bu yüzden "O" farklı. bir şeyiyle değil herşeyiyle....