Mesajı Okuyun
Old 14-05-2002, 00:46   #9
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Yurttaşlık bilinci...

Merhaba katılımcılar,
Evrensel ve anayasal hakların kullanımını ve siyasal yetkenin (otoritenin) denetimini sağlayacak olanlar,
“akılı, uslu” insanlar değil; sorgulayan yurttaşlardır.

Hukuk devleti; yurttaşlık bilincinin kıvılcımları ile, yaratan yurttaşlardan oluşan topluma, uygarlığın 'bu dünya' ödülüdür.

Toplumsal duyarlığın ve tepkinin, yasalardan önce ve onlardan daha etkili olduğu toplumlarda,
yasalara aykırı olmasa bile, kimi tasarıların eyleme dönüşerek dışa vurulması önlenebiliyorsa,
hukuk devleti kavramı, o toplumda anlam ve işlerlik kazanmış demektir.

Yasaya aykırı olmayan fakat evrensel nice kavramları çarpıtan bireysel kimi tasarılar, ancak
eleştirel usa dayanan düşünce ile dogmatik düşünce arasındaki zıtlaşmanın, ikincisi lehine gelişme gösterdiği
toplumlarda eyleme dönüştürülebilir.
Bu tür eylemleri tasarlayıp uygulayanlar, hem hukuk devletinin tüm olanaklarından yararlanırlar ve hem de ceza sahası dışında olmakla, yasaların yaptırımından ve yurttaşlık bilinci yeterince gelişmemiş toplumun gazabından kurtulmuş olurlar.

Bu bağlamda örneğin, kaynağı sorgulanamayan kazancın, vergilendirilerek kutsallaşacağı görüşü (Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır!) Hukuk Devleti kavramı ile bağdaştırılamaz.

Yeryüzünde yasası olmayan devlet yoktur. Yasa devleti ile Hukuk devleti arasındaki farkı fark etmek; yurttaşlık bilincinin uyanmakta olduğunun işaretidir.

“ ... bu Anayasa,
...
Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”
(182 Anayasası, Başlangıç).

Aşığın bir gözü kör, bir kulağı sağırdır.

Hukuk Devleti’ni var eden / edecek olanlar; “kırmızı da geçerim, yakalanırsam parasını öderim” mantığının hemen her alana uyarlanışına tepki gösteren yurttaşlardır.
Toplumun “Gören, Duyan, Bilen” yurttaşlardan oluşması; Hukuk Devleti olabilmenin koşuludur.

Saygı ve sevgilerimle
Av. Hulusi Metin (İstanbul Barosu)