Mesajı Okuyun
Old 21-05-2014, 16:32   #4
kubrick

 
Varsayılan

Şöyle ki;
TMK m.306/2 uyarınca; Eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz yaşını doldurmuş bulunması koşuluyla diğerinin çocuğunu evlât edinebilir.

TMK m.309'a göre ise evlât edinme, küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir.

Alıntı:
Ancak evlat edinmek için evlat edinecek kişinin altsoyunun rızası gerekmesi ve bu kişilerin de rıza göstermeyecek olması nedeniyle evlat edinme yoluna başvuramıyoruz.
Somut olaya uygularsak eşler 2 yıldan beri evli ise evlat edinilecek küçüğün ana-babasının rızası var ise evlat edinilebilir. Yani bu durumda sizin evlat edinecek kişinin altsoyunun rızasını almanıza gerek yok.

Rızanın aranmadığı durum ise; TMK m.311'de düzenlenmiştir.
Aşağıdaki hâllerde ana ve babadan birinin rızası aranmaz:
l. Kim olduğu veya uzun süreden beri nerede oturduğu bilinmiyorsa veya ayırt etme gücünden sürekli olarak yoksun bulunuyorsa,
2.Küçüğe karşı özen yükümlülüğünü yeterince yerine getirmiyorsa.

yukarıda anılan kanun hükümlerinde belirtilen şartlar sağlanıyorsa evlat edinme durumunda evlat edinenin altsoyunun rızasına gerek yoktur.

Ergin müvekkilin soyadı değiştirme davasında anne babası boşanmış olup annesinin kızlık soyadını almak istemişti. Biz TMK m.27 çerçevesinde savunmamız şu şekilde olmuştu:
"Müvekkilin anne ve babası boşanmış; bu boşanma müvekkilde derin üzüntülere sebebiyet vermiştir. Babası ile istediği yakınlığı kuramayan müvekkil boşanma üzerine babasından daha da uzaklaşmış ve annesinin soyadını almak istemiştir. Evlilik birliği devam ederken, baba aile hukukundan doğan yükümlülüklerini her ne kadar yerine getirmeye çalışmışsa da, müvekkil ile yeteri düzeyde duygusal ve manevi bağ kurmamış; müvekkil manevi bir boşluğun içine düşmüştür. Tüm bu nedenler sonucu müvekkil, babasının soyadını taşımak istememektedir. Tüm anlatılanlar çerçevesinde soyadı değişikliği istemimiz, haklı sebebe dayanmaktadır."
davamız kabul edildi ve kesinleşti. Umarım faydası dokunur.