Mesajı Okuyun
Old 28-11-2006, 23:39   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yargıtay 9.HD.sinin 04.12.2000 tarih ve 2000/19257 E. 2000/18056 K. sayılı kararında “ Hukuk Genel Kurulu’nun 1996/19-461 E. 607 sayılı kararında da belirtildiği gibi davanın açılmamış sayılma kararı temyizi kabil bir karar ise de derdestlik yönünden kararın kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Derdestlik dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren üç aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü süredir. Davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların doğumu ile dava kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar “ demektedir.

Bu konuda Prof. Dr. Ejder Yılmaz, “ Dosyanın işlemden kaldırılması halinde dava üç ay süreyle derdest kalmaya devam eder . Üç ay içinde yenilenmezse dava açılmamış sayılır. Bu hükme göre tedbirin işlemden kaldırılma tarihinden başlayarak üç ay daha yürürlükte kalacağı sonucuna varılmak gerekir “

Prof.Dr. Baki Kuru , “ Dosyanın işlemden kaldırılması (m.409) halinde, o davada verilmiş olan ihtiyati tedbir bir ay süreyle geçerli kalır. Fakat dava , dosyanın işlemden kaldırılmasından itibaren bir ay içinde yenilenmezse ihtiyati tedbir hükümsüz kalır. ( İİK.m.264,IV kıyasen ) şeklindeki görüşe varmaktadır.

Bu açıklamalara göre; üç aylık süre hak düşürücü bir süredir. Kararın tebliğ edilmesi veya edilmemesi davayı bu süreden sonra derdest hale getiremeyecektir. İhtiyati tedbir kararı da en fazla üç aylık sürenin sonuna kadar geçerliliğini muhafaza edebilecektir. Bu yönden üç aylık süre sonunda , ortada derdest bir dava bulunmadığından olmayan bir dava ile ilgili ihtiyati tedbirin devamından söz edilemeyeceği kanısındayım. Bir aylık sürenin uygulanmasını daha uzak bir olasılık olarak görüyorum.

Saygılarımla.