Mesajı Okuyun
Old 21-12-2010, 20:25   #5
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Oğuzhan Dayar
Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerinin şahsî suçlarında, Yargıtay üyelerinin şahsi suçlarına ilişkin hükümler uygulanır.

Av. Oğuzhan Dayar, ilgili yasa hükmünü belirtince ben de Yargıtay Kanunu'nu inceledim. İlgili hükümler aşağıdadır.


Yargıtay Kanunu'nun İlgili Hükümleri

Birinci Başkanlık Kurulu üyeleri kendileri ile ilgili konularda kurul toplantılarına katılamazlar. (Madde 33/5)

Başkanlar kendileriyle ilgili konuların görüşülmesinde, Başkanlar Kuruluna katılamazlar. (Madde 9/4)

Görüldüğü gibi Yargıtay üyeleriyle ilgili konuların görüşülmesinde kurula katılamayacakları öngörülüyor, aynı ilkenin Anayasa Mahkemesi üyelerinin yargılanmasıyla ilgili olarak uygulanması Anayasa Mahkemesi'nin kuruluş yasasında öngörülüyor. Ancak bu hükümler olmasaydı örnekseme yoluyla aynı sonuca varılabilmesi gerekir diye düşünüyorum. Aşağıda örnekseme bakımından göz önüne alınabilecek düzenlemeler bulunmaktadır.

Türk Medeni Kanunu
Hiçbir dernek üyesi, dernek ile kendisi, eşi, üstsoyu ve altsoyu arasındaki bir hukuki işlem veya uyuşmazlık konusunda alınması gereken kararlarda oy kullanamaz. (Madde 82/1)

Türk Ticaret Kanunu
Pay sahiplerinden hiçbiri, kendisi veya karı ve kocası yahut usul ve füruu ile şirket arasındaki şahsi bir işe veya davaya dair olan müzakerelerde, rey hakkını kullanamaz.

Şirket işlerinin görülmesine her hangi bir suretle iştirak etmiş olanlar, idare meclisi azalarının ibrasına ait kararlarda rey hakkını haiz değildirler. Bu yasağın murakıplara şümulü yoktur. (Madde 374)


Sayın Hocamız Kemal Gözler'in hukukun genel ilkelerinin pozitif hukukta yer aldıkça uygulanacağı görüşüne katılamıyorum, o zaman hukukun kaynağını pozitif düzenlemelere ve hatta egemenin emrine indirgemiş olmuyor muyuz? Oysaki hukukun genel ilkeleri de hukukun kaynağıdır ve hukuk boşluklarının doldurulmasında yargıç tarafından dikkate alınması gereken ilkelerdendir.