Mesajı Okuyun
Old 11-01-2005, 20:03   #3
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan 7. Kurultay Sonuç Bildirgesi Açıklandı

7.Kurultay Sonuç Bildirgesi Açıklandı


Kurultayın sonuç bildirgesinde kadınlar, "sığınaklar, danışma/dayanışma merkezleri"; "medya"; "töre, namus, cinsellik, cinsel şiddet, cinsel özgürlük" ve "yasal düzenlemeler"e ilişkin öneri ve eleştirilerini sıralayıp geçtiğimiz bir yılı değerlendirdiler.



--------------------------------------------------------------------------------
BİA Haber Merkezi
04/01/2005 Burçin BELGE burcin@bianet.org
--------------------------------------------------------------------------------
BİA (İstanbul) - Çanakkale'de 3-5 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirilen 7. Kadın Sığınakları ve Danışma / Dayanışma Merkezleri Kurultayı'nın sonuç bildirgesi açıklandı.

"Hem sığınakları istiyoruz, hem de sığınaklara gerek duyulmayacak günleri" sloganıyla gerçekleştirilen kurultayın sonuç bildirgesinde kadınlar, yerel yönetimlerin kadın sığınaklarını zaman geçirmeksizin açmalarını; şiddet uygulayan erkeğin evden uzaklaştırılmasını sağlayacak 4320 sayılı yasanın uygulamasının yaygınlaştırılmasını; Yerel Yönetimler Yasası Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliği'nin evrensel sığınak ilkeleri doğrultusunda hazırlanmasını istediler.

"Kadına Yönelik Şiddet ve Cinsel Suçlarla Mücadele Birimi kurulsun"

Töre ve namus cinayetlerinin sadece belirli toplumlara mal edilmesini eleştiren kadınlar, namus gerekçesiyle ölüm tehdidi altında yaşayan kadınların can güvenliklerinin sağlanmasını ve Emniyette "kadına yönelik şiddet ve cinsel suçlarla mücadele birimi" kurulmasını talep ettiler.

Kadınların haklarını öğrenirken ana dillerinde bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan kadılar, Aile Mahkemeleri Yönetmeliği'nin çıkartılması ve her ilde Aile Mahkemeleri kurulması çağrısı yaptılar.

Kadının Statüsü Genel Merkezi (KSGM) Yönetmeliği'nin kadın örgütlerinin görüşleri doğrultusunda hazırlanmasının önemini vurgulayan kadılar, Medeni Kanun'un yürürlük tarihi ile ilgili yasanın 10. maddesinin kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda değiştirilmesini de istediler.

"Kurban değiliz, gücümüz var"

Kadınların yaşamları tehlikede iken sığınakları açmayan, kadının yaşam hakkını hiçe sayan iktidarları eleştiren kurultay katılımcıları, 2005 yılı gündemlerini, "yukarıdaki taleplerin hayata geçirilmesi için çalışmak" olarak belirlediler.

Sağlanan fonları değerlendirebilecekleri ortak bir havuz oluşturmayı tasarlayan kadınlar, kadın hareketinde eşcinsel kadınların görünmez olmaktan çıkartılması için eşcinsel örgütleriyle karşılıklı deneyim aktarımı yapılmasını planladılar.

Kurultay katılımcıları, kendi aralarında bilgi ve deneyim aktarımı sürecini hızlandırmak, ortak bir dil oluşturabilmek için çalışma grupları oluşturmayı; medyada kadına yönelik şiddet haberlerini toplumsal cinsiyete duyarlı bir bakış açısıyla gerçekleştiren çalışanları desteklemeyi kararlaştırdılar.

Bir yılın değerlendirmesi

Kurultay sonuç bildirgesinde geçtiğimiz bir yılı değerlendiren kadınlar, altıncı kurultayda ileri sürdükleri taleplerden bazılarının gerçekleşmesinden sevinç duyduklarını belirttiler:

* Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) hazırlanması ve yasalaşması sırasında kadın hareketinin yürüttüğü mücadele, TCK'da kadınların lehine hükümlerin çıkmasını sağladı.

* Çeşitli bölgelerde birçok danışma ve dayanışma merkezi açıldı.

* Yerel Yönetimler Yasa Tasarısı'nda "Kadın Sığınakları" açılması konusunda hükümlerin yer alması üzerine, kadına yönelik şiddetle uğraşan kadın örgütleri 5 Temmuz 2004'de ortak dilekçe eylemi gerçekleştirdi.

* 2004'te meydana gelen namus cinayetlerinden sonra kadınlar etkili eylemler düzenlediler.

* Kadın örgütleri arasında bilgi, belge, deneyim aktarımı sağlamak, ortak bir dil oluşturmak, eğitim programları hazırlamak ve uygulamak, iletişimi hızlandırmak ve sürekli kılmak için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimiyle "İletişim Merkezi" kuruldu.


* Şiddete karşı örgütlü mücadelenin en önemli araçlarından biri olan kadın örgütleri arasında bilgi, belge, deneyim aktarımı sağlamak, ortak bir dil oluşturmak, eğitim programları hazırlamak ve uygulamak, iletişimi hızlandırmak ve sürekli kılmak için Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimiyle "İletişim Merkezi" kuruldu.

* İzmir Barosu'ndan Av. Ayten Tekeli'nin başvurusu sonucu "evli kadının yalnızca kendi soyadını kullanabilmesi" konusunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden (AİHM) oldukça önemli bir karar çıktı.

Kurultayda "gündeme gelenler"

Kurultay'da, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMUK) ile ilgili olarak İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi'nin hazırladığı talepler tartışıldı ve bu talepler için toplanan imzalar, kurultay sırasında Meclis Başkanlığı'na ve milletvekillerine iletildi.

Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü'nün (KSGM) 13-14 Aralık 2004 tarihleri arasında Cenevre'de yapılacak Birleşmiş Milletler Pekin+10 Ön Toplantısı'na katılacak Hükümet Dışı Kuruluşların hangileri olacağı konusunda kadın kuruluşlarına hiç bilgi ve haber vermeden kendisinin uygun gördüğü kuruluşları seçmesi kınandı.

Ayrıca Kadının Statüsü ve Sorunları Genel Müdürlüğü'nün adının, teşkilat yasasının çıktığı şu günlerde, Türkiye'de kadının hiçbir sorunu kalmamış gibi yansıtan ifadesiyle "Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü" olarak değiştirilmesi de eleştirildi.

Atölye başlıkları ve kararlar

Bildirgede kadınlar, "Kadın Sığınakları ve Danışma / Dayanışma Merkezleri", "Yasalarda Kadına İlişkin Hükümlerin Uygulanması, Yaygınlaştırılması ve Değişiklik Önerleri", "Kadın ve Medya", Kadın Örgütleri, Yapı ve Bağımsızlık Sorunu ve Feminist Etik" ile "Töre, Namus Kavramları, Cinsel Şiddet, Cinsel Özgürlük" başlıklı atölye çalışmalarının ardından aldıkları kararları şöyle dilendirdiler:

Sığınaklar, Danışma / Dayanışma Merkezleri

1. Kadınlara yönelik harcamalar, şiddetin önlenmesi ve şiddete uğrayan kadınlara destek programlarının hayata geçirilebilmesi için kamu ve yerel yönetim bütçelerinden ödenek ayrılması ve bütçelerin toplumsal cinsiyet bakış açısıyla hazırlanması zorunlu hale getirilmeli.

Bu konunun Avrupa Birliği Mevzuatına da girmesi için bu yılki çalışma programına "kadına yönelik şiddetle mücadele"yi alan Avrupa Kadın Lobisi nezdinde girişimlerde bulunulmalıdır.

2. Yerel Yönetimler, öncelikle bağımsız kadın kuruluşlarının açacakları bağımsız sığınakları, iç işleyişine müdahale etmeden, mekan ve finansman olarak desteklemelidir. Bu amaçla Yasa'nın Kadın Sığınakları Uygulama Yönetmeliğinin, evrensel sığınak ilkeleri ve bağımsız kadın hareketinin görüşleri göz önüne alınarak hazırlanması için karşılıklı girişimlerde bulunulmalıdır.

3. Yerel Yönetimler ve bağımsız kadın örgütlerince açılacak-işletilecek sığınaklarda aşağıdaki evrensel ilkeler gözetilmelidir:

* Sığınakların adresleri gizlidir ve başvuran kadınlar hakkında bilgiler gizli tutulur.

* Kadınlar arasında yaş, cinsel tercih, sınıf, sakat olma, din, mezhep, dil, meslek, medeni hal, milliyet, renk, siyasi görüş vb. durumuna göre ayrımlar gözetilmez.

* Sığınaklarda hiçbir kadına veya çocuğa baskı ve şiddet uygulanamaz.

* Sığınaklarda çalışmalar yalnızca kadın bakış açısına sahip kadınlar tarafından yürütülür.

* Sığınaklar kadınları ve çocukları birlikte kabul eder.

* Sığınaklar kadınların ve çocukların güvenliğini sağlamak zorundadır.

* Kadınların şiddeti yaşıyor olmaları esastır ve kadınların söyledikleri geçerlidir.

* Sığınak ortamı, kadının şiddetten kurtulmanın yol ve yöntemlerini kendisinin bulabilmesi için teşvik edici olmalıdır. Kadınlara şiddetsiz bir hayat kurabilmek için ihtiyaç duyduğu tıbbi, psikolojik, hukuki danışmanlık, meslek kursları ve iş bulma olanakları ile çocuk bakım desteği sağlanmalıdır. Sığınakta kadının özgüvenini yeniden kazanmasını sağlayacak bir yaşam ortamı yaratılmalıdır.

* Hem sığınakların adreslerinin gizliliği, hem de kadınlara sığınak dışındaki gerekli destekleri vermek için sığınakların mutlaka kadın danışma merkezleri ile birlikte açılması gereklidir.

4. "Kadın Korunma Evi", "Konuk Evi" gibi kavramlar yerine "sığınak" sözcüğü kullanılmalıdır.

5. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Ankara Kadın Dayanışma Vakfı sığınaklarının en kısa zamanda yeniden açılması için gerekli kadın dayanışması ve güç birliği sağlanmalıdır.

6. SHÇEK'e bağlı toplum merkezleri ve sığınakların yerel yönetimler yasası uyarınca yerel yönetimlere aktarılması halinde kadın bakış açısına sahip, Toplumsal Cinsiyet Eğitimi ve Kadının İnsan Hakları Eğitimi almış ve alanında uzmanlaşmış kadın personelin kadro kıyımına uğramaması için alanlarında çalışmalarının devam etmesi gerekmektedir.

7. Ulusal medyada reyting uğruna yapılan, kadınları yanlış yönlendiren, şiddeti sorgulamayan ve kadınları yargılayan program ve yayınlar teşhir edilmelidir.

8. Medyada kadınları güçlendiren program ve haber yapanları desteklenmelidir.

9. Medya çalışanlarının eğitimi konusunda, basın-yayınla ilgili kuruluşlarla ilişki kurulmalı ve basın yayın okullarında toplumsal cinsiyet dersleri konulmalıdır.

10. Kadına yönelik şiddetle ilişkili çalışan kadın gruplarında toplanan bilgi, belge, istatistikler ve araştırmaların kamuoyuna aktarılması konusunda medya ve kadın örgütlerinin ortak çalışması gerekmektedir.

Töre, namus, cinsellik, cinsel şiddet, cinsel özgürlük

11. Töre, namus, cinsellik, cinsel şiddet, cinsel özgürlük gibi kavramlara açıklık getirmek ve ele almak, mücadeleyi kadınlar lehine güçlendirecektir:

* Namusun olumlu tanımı yoktur. Namus, kadınların bedenleri ve cinsellikleri üzerindeki güçlü, yaygın,örgütlü ve içselleştirilmiş bir ataerkil tahakküm mekanizmasıdır. Namus, cinsel şiddete ve ölüme neden olur. Cinsel özgürlüğü yok eder. Namus, cinsellik yaşamımızı tek tipleştirir, sınırlandırır ve kendi bedenimize kendimizi yabancılaştırır. Namus, kadınların yaşadığı insan hakları ihlallerini dile getirmelerini engeller. Erkeklerin iktidar ve statü elde etmesine neden olur. Kadınların bedenini metalaştırır.

* Töre ve gelenekler namus anlayışını güçlendirir, ama tek başına namusu ifade etmez. Töre ve namus suçları dünyanın ve Türkiye'nin her yerinde yaşanan bir gerçek olduğu için sadece Kürtlere mal edilemez.

* Cinsel özgürlük, namus kavramından ve törelerden uzak bir şekilde duygusal ve cinsel haz alma hakkına sahip olması ve kadının kendi bedeni ve cinselliği üzerindeki söz hakkının kendisine ait olmasıdır. Cinsel özgürlük, kadınların özgürlüğünün en önemli alanlarından biridir ve farklı cinsel kimliklere açık olmaktır.

* Türkiye'de kadın hareketinde heteroseksist bakış açısı sorgulanmalı, eşcinsellerin görünür olmaları için eşcinsel örgütleriyle bağlantılar kurulmalı ve deneyim aktarımı yapılmalıdır.

12. Kadın örgütleri bulundukları illerdeki barolarda kadın komisyonları ya da kadın hakları uygulama merkezi kurulması konusunda çalışmalar yapmalıdır. Kurulan ya da kurulacak komisyonlar feminist yöntemlerle çalışmalı ve kadın avukatlardan oluşmalıdır.

13. Valilikler, kadın örgütleri ile birlikte emniyet, il sağlık, jandarma,diyanet,muhtarlık,tabipler odası,üniversiteler vb. arasında çalışma grupları oluşturmalı. Buralarda toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet ve yasalarla ilgili eğitim çalışmaları yapılmalıdır.

14. 4320 sayılı yasanın uygulamaya yönelik sorunlarının giderilmesi için gerekli idari önlemler alınmalıdır. Emniyet güçleri, hekimler, hakimler, savcılar ve avukatlar arasında meslek içi eğitimler düzenlemelidir.

15. Kadınlar haklarını öğrenirken ana dilde bilgilendirilmeli. Ana dilin kullanılması eğitim politikasında da desteklenmelidir.

16. Emniyet'te "Kadına Yönelik Şiddet ve Cinsel Suçlarla Mücadele Birimi" kurulması için İçişleri Bakanlığı'na, CMK yasasında Adli Kolluk Sistemi kabul edilirse Adalet Bakanlığı'na başvurulmalıdır.

17. Aile Mahkemeleri Yönetmeliği çıkarıtılmalı ve bu mahkemeler her ilde kurulmalıdır.

18. Kamu Yasa tasarısına bağlı olarak yerel yönetimlerde kadınlar erkeklerle eşit düzeyde yer almalıdır.

19. Bilgi edinme yasası doğrultusunda, CEDAW'ın Türkiye raporu; 4320 sayılı yasa değişikliği ile ilgili Anayasa Mahkemesi'ne yapılan başvuru sonuçları; KSGM Yönetmeliği'nin taslağı kadın kuruluşlarına verilmeli ve kuruluşların yapacakları öneriler dikkate alınmalıdır.

20. KSGM Yönetmeliği kadın örgütlerinin görüşleri alınarak hazırlanmalı ve bir an önce kabul edilmelidir.

21. Yasalardaki kadına yönelik ayrımcılık yaratan maddelerle ilgili Anayasa'ya aykırılık itirazına gidilmeli, Medeni Kanunun yürürlüğüne ilişkin yasanın 10. maddesi kadın örgütlerinin talepleri doğrultusunda bir an önce değiştirilmeli.

22. Ceza İnfaz Yasası Tasarısı incelenerek, kadınlar lehinde gözden geçirilmelidir.

77 kadın kuruluşu Çanakkale'de buluştu

"Birleşmiş Milletler (BM) Kadınlara Yönelik Şiddete Son Günü" kapsamında, altı yıldır düzenlenmekte olan ve Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın girişimiyle başlatılan "Kadın Sığınakları ve Danışma / Dayanışma Merkezleri" kurultaylarının yedincisi, 3-5 Aralık tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Her yıl başka bir kentte ve farklı bir kadın kuruluşunun ev sahipliğinde toplanan kurultay, bu yıl Çanakkale'deydi. Türkiye'nin çeşitli illerinden 77 kadın kurum, kuruluş ve grubunun bir araya geldiği Çanakkale buluşmasının ev sahipliğini ise, Çanakkale El Emeğini Değerlendirme Derneği (ELDER) üstlendi. Kurultayın organizasyon çalışmalarını İletişim Merkezi yürüttü, Heinrich Böll Vakfı da destek verdi.

Kurultay katılımcıları:

Adana: Adana Kadın Kuruluşları Birliği; Amargi Kadın Kooperatifi; Adana Kadın Danışma Merkezi ve Sığınma Evi
Adana Kent Konseyi Yerel Gündem 21

Ankara: Kadın Dayanışma Vakfı; SHÇEK Genel Müdürlüğü; Toplumsal Gelişme İçin Kadın Gençlik Kültür ve Çevre Derneği; Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü

Antalya: Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği
Antalya Kadın Danışma ve Dayanışma Merkezi; SHÇEK

Aydın: Söke Kadın Sığınma Evi Yaptırma ve Yaşatma Derneği

Bartın: Bartın Kadın Dayanışma Derneği

Batman: Batman Kadın Danışma Merkezi; Batman Kadın Platformu; Batman Belediyesi-TİLDA

Bingöl: Bingöl Ka-mer

Bursa: Bursa Büyükşehir Belediyesi Yerel Gündem 21; Bursa Barosu Kadın Hukuku Komisyonu; SHÇEK; Nilüfer Yerel Gündem 21; Günyüzü Kadın Dayanışma Kooperatifi

Çanakkale: Kadın El Emeğini Değerlendirme Kadın Danışma Merkezi; Çanakkale Toplum Merkezi; Çanakkale Barosu; Çanakkale Anneler Derneği; Çanakkale Yerel Gündem 21; SHÇEK; Çanakkale Belediyesi; Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi; CHP Kadın Kolları; Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği; Yaşlılarla Dayanışma; DEMAP; ÇKBD

Denizli: SHÇEK

Diyarbakır: Selis Danışmanlık Organizasyon ve El sanatları; Epi-Dem Kadın Eğitim ve Psikolojik Danışma Merkezi; Diyarbakır Ka-mer; Bağlar Belediyesi; Kardelen Kadınevi; Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi-Dikasum

Eskişehir: Eskişehir Barosu Kadın Hukuku Komisyonu

Hakkari: Hakkari Ka-mer

İstanbul: Amargi Kadın Akademisi; Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı; Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Vakfı; Kadınlarla Dayanışma Vakfı; Şahmaran Kadın Dayanışma ve Araştırma Merkezi; Gökkuşağı Kadın Derneği; Pazartesi Dergisi; İstanbul Barosu Kadın Hakları Uygulama Merkezi; Uluslararası Af örgütü-Türkiye Temsilciliği; Yeditepe Üniversitesi; Kadın Eserleri Kütüphanesi; Bizim Bedenlerimiz Bizim Cinselliğimiz Projesi; Filmmor Kadın Kooperatifi; Akıllara Zarar Dergisi; Türkiye Sakatlar Derneği; Ülkede Özgür Gündem Kadın Eki

İzmir: İzmir Yerel Gündem 21; SHÇEK; Günışığı Kadın Dayanışma Merkezi; Ege Kadın Dayanışma Vakfı; Aliağa Belediyesi Kadın Sorunları Danışma Dayanışma Merkezi; Kazete; İzmir Kadın Dayanışma Grubu

Kars: Kars Ka-mer

Kocaeli: Kadav Köseköy Yeni Adım Kadın Eğitim ve Kültür Sitesi; Kızılay Psikososyal Toplum Merkezi; Değirmendere Kadın Destek Merkezi; Kocaeli Yerel Gündem 21

Küçükkuyu: Küçükkuyu Kadın Dayanışma Grubu

Mardin: Mardin Ka-mer; Kızıltepe Kad-mer

Mersin: Bağımsız Kadın Derneği

Van: Van Kadın Derneği; Yaka-Koop SS Yaşam Çevre Kadın Kültür ve İşletme Kooperatifi