Mesajı Okuyun
Old 23-10-2006, 08:05   #4
Tiocfaidh

 
Varsayılan

Sevgili Iustinianus, kanun koyucu belirttiğin sakıncaları ortadan kaldırmak için yeni CMK'da bazı ek düzenlemelere gitmiş. Kanunda ve gerekçede yer aldığı gibi, tutuklama sebeplerinin varlığı halinde üst sınırı 3 yıl veya daha az hapis cezasını gerektiren bir suç sebebiyle yürütülen soruşturmada, şüphelinin tutuklanması yerine Adli Kontrol kurumuna başvurulması öngörülmüş. Cezası 3 yıldan yukarı olan suçların soruşturmasında şüphelinin tutuklanması her ne kadar yargı kararı olmadan kişi hürriyetini kısıtlamak olarak görülse de, kanaatimce suç işlendiği yönünde kuvvetli şüphenin varlığı durumunda kamu yararı gereğince hürriyetin kısıtlanması hukuka uygun görülebilmelidir.

Tutuklamada asıl önemli olan; yargı erkinin takdirine bırakılmış tutuklama kararının, hakimlerin(ve savcıların) keyfiyetince değil; hukuk kurallarına dayanılarak verilmesi gerektiğidir. Yine son CMK'da şüphelinin tutuklama kararına itiraz hakkının ve özellikle 141. maddedeki Koruma Tedbirlerinin gayri hukukiliği sebebiyle şüphelinin, takdir hakkını kullanan adli makam ve kişilerden tazminat isteme hakkının güvence altına alınmış olması tutuklama kararını verecek makamın son derece dikkatli davranmasını gerektirmektedir-ki bu da keyfiyetin önüne geçmek için yapılmış yerinde bir yasal düzenlemedir-.

Kendi görüşüm; tutuklama kararı(keyfiyet gereği verilmediği sürece)nın ceza muhakemesinde vaz geçilmez, alternatifsiz bir kurum olduğu yönündedir.