Merhabalar,
Suriye uyruklu müvekkil, yağma suçundan başlatılan soruşturma nedeniyle idarî gözetim altına alınmıştır. Şikayetçiler Savcılıkta alındığını söyledikleri telefonu işyerinde bulduklarını, kendilerine saldıran kişinin müvekkil olduğu konusunda yanıldıklarını ve müvekkilden şikayetçi olmadıklarını beyan etmişler.
Ancak müvekkil,geri gönderme merkezine gönderilmiş ve kendisine ülkesine geri dönmek istediğine dair bir form imzalatılarak ve parmak bastırarak sınır dışı edilmiştir. 'Sınır dışı edilmesi' adına idari işlemlerin ve gözetim süresinin uzun olması bu sırada İdare Mahkemesinde sınırdışı etme kararının kaldırılması ve Sulh Ceza Mahkemesinde idari gözetim kararının kaldırılması davası açılabileceği, AYM'den de khk ile ne yazık ki "dava açmakla otomatikman sınırdışı işleminin durdurulması" 54/1 b-d-k açısından uygulanmaz hale gelmesi nedeniyle Y.D. istemli başvuruda bulunulanileceği için bu şekilde hareket edildiğini düşünüyoruz.
Müvekkil bu belgeyi imzalamak zorunda bırakıldığını söyledi.

Bu durumda sınır dışı kararının kaldırılmasını isteyemeyiz. Çünkü tebliğ edilen bir sınır dışı kararı yok ve gönüllü geri dönüş kapsamında müvekkil geçici koruma kimlik belgesi ve koruma statüsü de sona ermiş oluyor. Biz doğrudan müvekkilin gönüllü geri dönüş belgelerini zorla imzalatıldığı ve Türkiye'ye geri dönmek istediğini belirterek geri dönüş işleminin iptalini mi talep etmeliyiz?
Ya da önce Göç İdaresine başvurarak bu gönüllü geri dönüş.işleminin hatalı olduğunu müvekkilin Türkiye' ye girişinim sağlanması ve koruma statüsünün geri verilmesini talep edip, idarenin red kararından sonra mi dava açmalıyız?

Şimdiden teşekkürler. İyi çalışmalar.