Mesajı Okuyun
Old 22-11-2003, 20:42   #54
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Namus Temizleme İndirimi-A.Y.Mah.Gerekçeli Kararı

Namus temizleme" indirimi

Anayasa Mahkemesi'nin, zina halinde yakalama durumunda yakınlar (karı, koca, erkek veya kız kardeş vs..) tarafından işlenen öldürme veya yaralama suçuna büyük ceza indirimi öngören Türk Ceza Kanunu'nun 462. Maddesi hükmünün iptali istemini reddeden kararı resmi gazete'de yayımlandı.



Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu hükmün iptali başvurusunda, o suç için öngörülen cezanın 8'de birinin (örneğin, müebbet ağır hapis cezası yerine 4 seneden 8 seneye, idam cezası yerine ise 5 seneden 10 seneye kadar hapis) uygulanmasını öngören maddenin, özgür iradesi ve tercihleri ile yaşamını sürdüren -hele reşit ve mümeyyiz olan- bir bireye, başka bir bireyin sahipliği ve tahakkümü iddiası, başkasına yar etmeme egoizmi ve ''namus temizleme'' düşüncesinden kaynaklandığını belirterek, hukukun genel ilkelerine uyar yönü bulunmadığını savunmuştu.



Anayasa Mahkemesi'nin 7 üyenin lehte oyuyla verdiği ret kararında, söz konusu hükmün Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunun savunulduğu anımsatıldı.



Gerekçede, yasa önünde eşitliğin, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmeyeceği ifade edilerek, şöyle devam edildi:



''Yasaların uygulanmasında, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep aykırılığı gözetilemez ve bu nedenlerle eşitsizlik yaratılamaz. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayanarak değişik kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.''



Gerekçede, zina halinde görülen kız kardeşle cinsel ilişkide bulunan kişilere karşı erkek veya kız kardeşin işlediği öldürme veya etkili eylem suçlarında ''cinsiyet ayırımı'' yapılmadığı, aynı suçu işleyen kız kardeşin de aynı kurallara göre cezasından indirim öngörüldüğü belirtilerek, bu durumda Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemeyeceği ifade edildi.



TAKTİR YETKİSİ

Gerekçede, şunlar kaydedildi:



''Kaldı ki, yasa koyucu cezalandırma yetkisini kullanırken Anayasa'nın temel ilkelerine ve ceza hukukunun ana kurallarına bağlı kalmak koşuluyla, toplumda hangi eylemlerin suç sayılıp sayılmayacağı, suç sayılacaksa hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımıyla karşılanacağı, hangi durum ve davranışların ağırlaştırıcı ya da hafifletici öğe olarak kabul edileceği, konusunda ceza siyaseti, ülkenin sosyal, kültürel yapısı ve etik değerlerini de göz önünde bulundurarak takdir yetkisine sahiptir.''



KARŞI OY

Karara muhalif kalan üyeler Mustafa Yakupoğlu, Fulya Kantarcıoğlu, Mahir Can Ilıcak ve Rüştü Sönmez ise ortak karşı oy gerekçelerinde, maddedeki düzenlemenin, ''ağır tahrik'' düşüncesine dayandığını kaydettiler. TCK'nın 51. maddesinde ''haksız tahrik''e yer verilerek bir ceza indiriminin öngörüldüğünü ifade eden bu üyeler, iptali istenen 462. maddedeki büyük indirimin ''bir çeşit imtiyaz'' oluşturduğunu belirttiler.



Muhalif üyeler, ''Yaşam hakkına yapılan saldırının, şeref ve haysiyeti koruma ve kurtarma gibi bir gerekçeyle de olsa büyük ceza indirimi ile adeta onaylanır hale gelmesi kabul edilemez'' dediler. 4 üye, Anayasa'nın başlangıcında ve 174. maddesinde belirtilen çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmış çoğulcu özgürlükçü ve katılımcı demokrasilerde insana tanınan öncelik ve ceza hukukundaki gelişmeler de gözetildiğinde itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırılığının daha belirgin biçimde ortaya çıktığını vurguladılar.