Mesajı Okuyun
Old 02-11-2011, 17:48   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Serkan Öztürk
Merhabalar,

Müvekkilim aleyhine bu hafta içinde ilamsız bir icra takibi başlatılmış. Müvekkilim yurtdışında yaşıyor ve yurtiçinde herhangi bir resmi adresi yok (MERNİS vs.). APS'yle ailesinin Türkiye'deki adresine muhtarlık üzerinden tebligat yapılmış.
Borç, adi bir sözleşmeye dayanıyor. "X kişi Y kişiye şu kadar Euro borçludur" diye bir kağıda yazıp karşılıklı imzalamışlar. Ancak müvekkilim borcunu kısmen ödemiş. Diğer kısmını da ortağının ödemesi gerektiğini düşünüyor ama imzayı yalnız kendisi attığından takip kendi aleyhine.
Ödeme emrinde ise borcun TL cinsinden karşılığı hiçbir surette belirtilmemiş. Euro cinsinden gösterilip faiz de Euro cinsinden çalıştırılmış.
Müvekkilin ailesi hem eve haciz gelmesinden çekiniyor, hem de müvekkilin ileriki hayatında böyle bir borçla karşı karşıya kalmasından.

1- ) Usulsüz tebligattan dolayı; müvekkilin yurtdışında yaşadığını ve MERNİS adresinin bulunmamasını göz önünde tutarak nasıl bir sonuç alabilirim?

2- ) Kısmi ödemenin düşülmemiş olması nedeniyle itiraz ettiğimde kalan kısım kesinleşecek ki bu da sıkıntı yaratacak. Tamamına itiraz etsek inkar tazminatı can sıkıcı olacaktır.

3- ) Yabancı para birimi konusunda şikayet etmem sonucunda takibin iptalini istemem çok mu zorlamak olur? Ya da bu neenle borca itiraz etsem nasıl bir sonuç alırım?

4- ) Borcun adi sözleşmeden kaynaklanıyor olmasının icra usul hukuku açısından bir önemi var mıdır?


Şimdiden teşekkür ederim.

1-Aile kimlerden oluşuyor?
2- Takip dosyasına göz attınız mı? Bilgisayar çıktısı ya da gazete küpürü ile TCMB döviz satış kuru konulmamış mı? Ödeme emri veya takip talebinde harca esas değer belirtilmemiş mi? Belirtilmiş olması gerekir yoksa icra müdürlüğü harcı neye göre hesaplayacak.