Mesajı Okuyun
Old 20-09-2012, 14:03   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kum
DEĞERLİ ÜSTATLARIM;
Yaptığım bir çalışma kapsamında,bankaların düzenlediği ipotek resmi senetlerinde(genellikle 1.madde de) yer alan “Bankanın herhangi bir şubesine teminata, iştiraya, iskontoya herhangibir kişi tarafından verilecek gerek ….(borçlunun) gerekse …..(ipotek veren3.kişinin) borçlusu veya cirantası oldukları senetler” ibaresi hakkında görüşlerinizi almak istiyorum. Şöyle ki;
Şimdi 3.kişi(X), bir başkasının(Y)doğmuş doğacak borçları için banka(B) lehine limit ipoteği versin. Aradan zaman geçtikten sonra , asıl borçlunun(Y)keşideci olduğu çek, lehtar (Z) tarafından, aynı bankanın bir başka şubesine kredi borcunun teminatı olarak verilsin ve çek ödenmesin. (B) Bankası yukarıda verdiğim hükme dayanarak bu çekin bedelini, (X) in (Y) ‘nin borçlarının teminatı olarak verdiği ipotek üzerinden tahsil edebilir mi? Bu konuda ki görüşünüz ipoteğin asıl borçlu veya 3.kişi tarafından verilmiş olması durumuna göre değişiklik gösterir mi?
Ben her iki durumda bu hükmün MK.2 . Maddesi kapsamında geçersiz olduğu kanaatindeyim. Zira ipotek veren kişinin,ileride keşide veya ciro edilecek bir çek veya senedin, aynı bankanın bir başka kredi alacağının teminatı olarak verileceğini düşünmesi, düşünse bile bunun sınırını önceden bilmesi mümkün değildir. Böyle bir çek veya senedin geçmişte ipotek verilmiş banka eline geçmesinin tesadüfi olduğunu veya bu hükümden yararlanılarak ipotek veren kişi aleyhine kötü niyetli olarak yapılabileceğini düşünüyorum. Keza ipotek veren kişi hiç istemediği hatta tanımadığı bir kişite ait kredi borcunu teminat altına almak zorunda kalmaktadır.
Fikirlerinizi farklı olasılıkları da düşünerek paylaşırsanız memnun olurum.
Saygılarımla;

Banka tahsil eder. Sözleşmedeki hüküm çok açık.
Alıntı:
Keza ipotek veren kişi hiç istemediği hatta tanımadığı bir kişite ait kredi borcunu teminat altına almak zorunda kalmaktadır.

Maalesef uygulamada çok sık oluyor. Ve yine maalesef Yargıtay da bu görüştedir. Diyelim ki Ahmet, Hasan'ın "doğmuş ve doğacak" borcu için ipotek veriyor. Çünkü kendisini tanıyor ve krediyi ödeyeceğinden emin. Hasan da bir müddet sonra Müsamettin'in borcu için aynı bankaya kefil oluyor. Müsamettin ile Hasan son krediyi ödemeyince, banka eldeki kısrağa yani Ahmet'e harmanı dövdürüyor. Yargıtay da bankayı haklı buluyor. Çalışmanızda bu husus da yer alacaksa bende mahkeme ve Yargıtay kararları bulunmaktadır. Sadece ofisime uğramanız yetecektir.