Mesajı Okuyun
Old 22-04-2007, 23:48   #13
yargıç isa

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mutlakadalet
1. Arife’yi korumak isteyen kişinin, kurşunların önüne atlayarak, Arife’ye kurşun isabet etmemesini amaçladığını farz edelim:

1’. Failin, Arife’yi hedef alarak silahını ardı ardına ateşlediği sırada Arife’yi korumak isteyen kişinin bir anda kurşunların önüne atlaması fail tarafından öngörülebilir bir davranış değildir. Bu bakımdan ilgili olayın bu şekilde tezahür etmesi halinde, failin cezai sorumluluğunu; Arife yönünden kasten adam öldürmeye teşebbüs, Mustafa yönünden taksirle adam öldürme olarak tayin etmek gerekir.

Syn mutlakadalet;

Burada taksirle öldürmeden söz edebilmek için, failin kendisinden beklenen ve göstermek zorunda olduğu özeni göstermemesi gerekmektedir. Yani fail neticeyi öngörmemiş olmalıdır.

Maktulun hareketinin mahiyetine bakarak, durumun öngörülebilir olup olmadığını değerlendirmişsizniz, ki kanımca bu tamamen yanlış. Bu olayda failin hareketlerine ve olayda kullanmış olduğu araçlara bakılarak kusurluluğun dercesi belirlenmelidir.

Maktulun, magdurun önüne atlaması fail tarafından öngörülebilir durum olmadığını belirtmişsiniz. Elbette öngörülemez Peki burada öngörememe failin kusurundan kaynaklı bir öngörememedir. Yani başkaları tarafından öngörülebilir bir durummudur. Magdurun önüne atlama olayı, kanımca sadece fail açısından değil herkes açısından öngörülebilir bir durum değildir. Taksirde ise öngörülebilir bir durumun failin kusurundan kaynaklı öngörememesi hali mevcuttur. Bu nedenledir ki, maktülün arifenin önüne atlamasını, "failin gerekli özeni gösterseydi öngörebilecekti" şeklinde nitelendiremeyiz. Fail bunu, hangi dikkat ve özen yükümlülüğünün ihmali sonucu öngöremez duruma gelmiştir?

Bu olayda kusurluluğun dercesinin belirlenmesi açısından esas alınması gereken kıstaslar, FAİLE İLİŞKİN olanlarıdır. Ortada Arifeye yönelik bir müteakip atış
söz konusudur. Yargıtay, kararlarında düğünde havaya yapılan atışları, kurşunların sekip birilerine isabet edeceği ihtimalinin varlığı gerekçesi ile bilinçli taksir olarak nitelendirmektedir ki bir mekanda mağdura doğru yapılan müteakip atışların , mağdura isabet etmeyip , sekip başka birilerinin zarar görmesine neden olabileceği fail tarafından öngörülebilir/ÖNGÖRÜLMESİ GEREKEN BİR DURUMDUR. Çünkü peşi sıra yapılan atışların başkaları açısından tehlike doğurabileceği fail dahil olmak üzere herkes tarafından öngörülebilir durumdur. Eğer ki Maktul, mağduru kurşunlardan koruyacak kadar onun yakınında olmasına rağmen, fail müteakip atışların mağduru öldürmekten başka bir tehlike yaratmayacağına inanıyorsa İSNAT YETENEĞİNDEN MAHRUMDUR.

Sonuç olarak, bir mekanda bir çevrede peşi sıra yapılan atışların istenmeyen neticelere yol açabileceği herkes tarafından öngörülebilir bir durumdur. Fakat fail bunu öngörmüş olmasına rağmen Arifeyi öldürmeye çalışmış, başkalarının zarar görmesini istememiş ve fiilini bu yönde gerçekleştirmeye çaba sarfetmişse BİLİNÇLİ TAKSİRİN varlığından söz edilir. Burada failin öngörmek zorunda olduğu müteakip atışlardan başkalarının zarar görüp görmeyeceğidir, mağdurun önüne birilerinin atlayıp-atlamayacağı değildir.

saygılarımla...