Mesajı Okuyun
Old 16-07-2018, 17:38   #38
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince, ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz.


T.C.
Y A R G I TA Y
2. Hukuk Dairesi

ESAS NO: KARAR NO:
2016/16231 -2018/5005
.....
3/b-Mahkemece; davalı-davacı erkeğin, davacı-davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı iddiasının, kesinleşen ceza dosyası dikkate alınarak davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği belirtilerek tarafların belirlenen diğer kusurlu davranışlarına göre boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu oldukları kabul edilmiştir. Davacı-davalı kadın tarafından delil olarak dayanılan ceza davası dosyası incelendiğinde; kadının olay tarihinden üç gün sonra adli rapor alması sebebiyle kadına ait adli raporda belirlenen yaralanmanın erkek eş tarafından gerçekleştirildiğinin sabit olmadığı gerekçesiyle davalı-davacı erkeğin beraatine karar verildiği anlaşılmaktadır. Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi gereğince, ceza mahkemelerinin beraat kararları hukuk hakimini bağlamaz. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ve tanık beyanları ile de desteklendiği üzere, tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadına fiziksel şiddet uyguladığı da anlaşılmaktadır. O halde; boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı erkek davacı-davalı kadına nazaran ağır kusurludur. Bu husus gözetilmeden tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamıştır.

c-Yukarıda 3/b bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Boşanmaya sebep olan olaylar kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gibi, davacı-davalı kadın boşanmakla en azından eşinin maddi desteğini yitireceğinden, kadın yararına TMK m.174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m.4, TBK. 51) dikkate alınarak davacı- davalı yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Temyiz edilen hükmün .... bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 16.04.2018(Pzt.)