Mesajı Okuyun
Old 19-01-2006, 13:32   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
21.Hukuk Dairesi
E:2002/3320, K:2002/4317 ,T:13.05.2002

ÖZET : İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili düzenlemeler kural olarak kamu düzeniyle ilgili olduğundan kusur ve hesap raporlarının alınması ve sair hususların incelenerek gerçeğin saptanması ile sonuca gidilmesi, tarafların istemlerine bakılmaksızın, hakimin resen yerine getirmesi gereken hususlardandır. Somut olayda olduğu gibi SSK. tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi için, işveren aleyhine açılan davada olayın iş kazası sayılması ve meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması şart olup bu konuda Kurum tarafından sürdürülen tahkikat sonucu kurum müfettişlerince hazırlanan rapor ve ekleri getirtilmeli maluliyet oranının kesin olarak saptanması cihetine gidilmelidir. Davacının maluliyet oranına göre kazadaki sorumluluğu da dikkate alınarak müstehak bulunduğu maddi tazminat tutarı uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmeli, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için 4447 sayılı kanunun Ek. 38.maddesi gereğince hesaplanan ve sigortalıya bağlanan gelirlerdeki artışlar kurumdan sorulmalı hesaplanan tazminattan BK. 43.maddesi koşullarda değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. ( 506 s. SSK. m. 11 )( 1475 s. İş m. 73 )( 4447 s. İşsizlik Sk. m. Ek.38 )( 818 s. BK. m. 43 )

Davacı, iş kazası sonucu malüliyetten doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Enver Aktaş tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi :
Dava, nitelikçe iş kazası sonucu uğranılan beden gücü kaybı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkeme hiçbir araştırma ve inceleme yapmadan sonuca varmıştır ki karar usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Gerçekten İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ile ilgili düzenlemeler kural olarak kamu düzeniyle ilgili olduğundan kusur ve hesap raporlarının alınması ve sair hususların incelenerek gerçeğin saptanması ile sonuca gidilmesi, tarafların istemlerine bakılmaksızın, hakimin resen yerine getirmesi gereken hususlardandır. Somut olayda olduğu gibi SSK. tarafından karşılanmayan zararın giderilmesi için, işveren aleyhine açılan davada olayın iş kazası sayılması ve meslekte kazanma güç kayıp oranının saptanması şart olup bu konuda Kurum tarafından sürdürülen tahkikat sonucu kurum müfettişlerince hazırlanan rapor ve ekleri getirtilmeli maluliyet oranının kesin olarak saptanması cihetine gidilmelidir. Oysa yargılama aşamasında bu yolda ve kusur dağılımı ve aidiyeti yönünden bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Bu nedenle mahkemece Kusur incelemesi yapılmadan ve maluliyet oranı hiçbir kuşku ve duraksamaya yer verilmeksizin sağlıklı bir şekilde saptanmadan karar verilmesi yasaya aykırıdır. Diğer yandan davacının maluliyet oranına göre kazadaki sorumluluğu da dikkate alınarak müstehak bulunduğu maddi tazminat tutarı uzman bilirkişi marifetiyle belirlenmeli, mükerrer ödemeyi ve haksız zenginleşmeyi önlemek için 4447 sayılı kanunun Ek. 38.maddesi gereğince hesaplanan ve sigortalıya bağlanan gelirlerdeki artışlar kurumdan sorulmalı hesaplanan tazminattan BK. 43.maddesi koşullarda değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Oysaki mahkeme açıklanan bu hususlarla ilgili koşullarda hiçbir inceleme ve araştırma yapmamıştır.
O halde, tarafların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : 1-Sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına,
2- Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 13.05.2002 gün