Mesajı Okuyun
Old 30-05-2012, 14:03   #9
Av.Yasemin AKYOL BAŞYAYLA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan A.Doğan
Merhaba.

2 yıl 8 aydır Mersin'de 2 ayrı icra dosyasında alacaklı vekili, bu icra dosyaları sebebiyle açılmış 2 ayrı menfi tespit davasında ise davalılar vekiliydim. İşler nedeniyle bugüne kadar en az 20 kez Mersin'e gittim.

Dün (29 Mayıs 2012) meslek hayatımın şokunu yaşadım, duruşma için sabah İzmir'den Mersin'e gittim, karar duruşması idi. 24 Mayıs günü yazılı hiçbir olurum olmadan, aksine daha önce bir duruşma için vermiş olduğum yetkiyi geri alıp mahkemeye bildirdiğim bir başka meslektaşımız icra dosyalarına vekaletname ibraz ederek ‘’Alacağımızı ve fer’ilerini haricen tahsil ettim. Borçludan hiçbir hak ve alacağım kalmamıştır. Bu nedenle takibe konu alacaktan feragat ediyorum. Feragat nedeni ile çek aslının borçlu şirket vekiline teslim edilmesini vekil olarak arz ve talep ediyorum’’ demiş, takipten feragat etmiştir. Hiçbir hak ve alacağının kalmadığını iddia etmesine rağmen tahsil harcının borçlu şirket tarafından yatırılması, ayrı bir konu olup, icra dairesine verdiği yazıda aynı kağıtta, borçlu vekiline de imza yeri açmış, borçlu vekili de çek aslının iadesi için imza atmıştır.
Oradan birlikte Ticaret Mahkemesine gitmişler, orada ise verilen dilekçede bu sefer karşı taraf vekili davalardan feragat etmiş, yazılı olurum olmadan dosyalarıma vekaletname sunan meslektaşımız ise yine aynı dilekçede vekalet ücretinden ve %40 kötüniyet tazminatından feragat etmiştir.

Duruşmaya ise bu işlemleri yapan meslektaşımız gelmemiş, mazeret de sunmamıştır. Duruşmada, yazılı olurum olmadan dosyama vekaletname sunulmasına muvafakatim olmadığını, feragati kabul etmediğimi, vekalet ücretine hükmedilmesini talep etsem de, mahkeme feragat nedeniyle davanın ve vekalet ücreti talebimin reddine karar vermiştir.

Meslektaşımı duruşma çıkışı arayıp ne yapmaya çalıştığını, yaptığının meslek ilke ve ahlakına açıkça aykırı olduğunu söylesem de ''elinizden geleni yapın'' şeklinde, çirkin bir tavırla telefonu suratıma kapatmıştır.

Toplamda müvekkilden ve karşı taraftan asgari tarifeye göre alacağım vekalet ücreti 114.415 TL'dir!!! Dava ve icralarla elde edilmek istenen sonuca ulaşıldığı apaçık ortadadır.

Avukatlık Kanununun 165. maddesine göre İş sahibinin birden çok olması halinde bunlardan her biri, sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.

Ancak bu olay sanırım biraz farklı, oldukça iyi bir senaryo hazırlanmış...

Sorum şu: Karşı taraf, biz 2 icra dosyasında da dosya borcunun tamamını ve avukatlık ücretini diğer avukata ödedik, tekrar talep edemezsiniz derse, ne olur?

Meslektaşımız hakkında 4 dosya için de ayrı ayrı Mersin Barosuna şikayette bulunmak zorunda kaldım.

Olayda, taraflarla birlikte avukatın maddi sorumluluğuna gidebilir miyim,zira müvekkilin şahsi malvarlığı yok, şirket hisseleriyle uğraşıp netice almam da imkansıza yakın; 3 yıllık emeğim bir günde çöpe atıldı...

Teşekkürler.

Sayın Doğan, Öncelikle geçmiş olsun, gerçekten bu tür insanlara ne demek ne yapmak lazım bilemiyorum, daha doğrusu yazmasam daha iyi olur.

Avukatın haksız, kötü niyetli ve kanuna aykırı davrandığı kesin, avukatlık kanunu 172 işinize yarayacaktır ancak şu an acaba haksız fiil hükümlerine müracaat edilebilir mi? şeklinde bir soru aklıma geldi.
Şöyle ki;
1. kanun gereği diğer avukatın sizin yazılı onayınızı almadan dosyaya vekalet sunması açıkça hukuka aykırı bir eylem,
2. Bu eylemle siz maddi bir zarar görmüşsünüz,
3. Eylemle zarar arasında uygun illiyet bağı var.

Bence haksız fiilin şartları oluştuğundan diğer avukatın bu haksız eylemi nedeniyle uğradığınız maddi zararı tazmin ettirebilirsiniz.