Değerli bilgilendirmeniz için çok teşekkür ederim. Çok kıymetli. Yukarıda yer verdiğim soruyu size de iletmek isterim bu vesile ile.

Alıntı: Yazan ogrenenavukat Burada meslektaşımızın dediği gibi, kamulaştırma alacaklarına ilişkin davalarda vekâlet ücretleri kesinleşmeden icraya konabiliyor. Bu ise aslında "çoğun için de az da vardır (in toto et pars continetur)" ilkesi ile "hürriyet asıl, sınırlama istisnadır" kaidesinden ileri gelmekte. Anayasa Mahkemesi'nin kararıyla kamulaştırma ve kamulaştırmasız el atmadan doğan alacaklar kesinleşmeden icraya konulabildiğinden (ND, E: 2021/127, K: 2022/85, T: 30/06/2022, RGTS: 04/08/2022 - 31913; ND, E: 2019/89, K: 2021/10, T: 04/02/2021, RGTS: 07/05/2021 - 31477) ve vekâlet ücretleri de bu alacaktan neşet ettiğinden kesinleşmeden icraya konabilir. Yani meslektaşımızın dediği doğru ama eksik olmuş. Kamulaştırmasız el atmadan doğan alacaklarda da aynı durum geçerlidir. Devlet, kasasından para çıkarken maalesef biraz acımasız ve hoyrat davranıyor. Oysa ki bir hakkı teslim ediyor... Ben bu tip alacaklarda ilamın icraya konulması ve akabinde de bedelin ödenmemesi sebebiyle idari yargıda iptal davası açılması taraftarıyım. Böylece sanki idare bedeli ödemeye biraz daha zorlanabilir gibi geliyor bana.