Mesajı Okuyun
Old 24-09-2006, 16:12   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1997/10-659
K. 1997/863
T. 22.10.1997
• ZARARLANDIRICI SİGORTA OLAYI
• ARAÇ DEVRİ ( Galeriye satış )
• RÜCUAN TAZMİNAT ( Araç sahibinin araştırılması )
• ARAÇ SAHİBİNİN TESBİTİ
• GALERİYE TESLİM EDİLEN ARAÇ
• İŞLETEN SIFATI
2918 /m.20
1479/m.63
ÖZET : Zarar verenin motorlu aracı galeriye satıp teslim ettiğine ilişkin savunması, ( noterlerce yapılmayan her çeşit oto satış ve devrinin geçersiz olduğuna ilişkin düzenleme karşısında ) geçerli kabul edilemez.

DAVA VE KARAR : Taraflar ( Bağ-Kur Gen. Md. ile Kazım Gönan ) arasındaki “tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çarşıbaşı Asliye Hukuk ( İş ) Mahkemesince davanın reddine dair verilen 5.12.1996 gün ve 1996/28 E-59 K. sayılı kararın incelenmesi Davacı Kurum vekili tarafından istenilmesi üzerine;

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin 10.4.1997 gün ve 1997/2897-2682 sayılı ilamı:

( ... Zararlandırıcı sigorta olayının vuku bulduğu 23.6.1995 tarihinde olaya konu olan motorlu aracın trafikte davalı Kazım Gönen adına kayıtlı olduğunda uyuşmazlık yoktur. Davalının, aracı bir galeriye 25.3.1995 tarihinde satıp teslim ettiği yolundaki savunma 2918 sayılı Kanun’un 20. maddesinin son fıkrası hükmünce “noterlerce yapılmayan her çeşit satış ve devirler geçersiz” sayıldığından kabul edilemez. Anılan hüküm gözardı edilerek, karar yerinde yazılı gerekçelerle davanın reddi usul ve kanuna aykırıdır.

O halde davacı kurumun bu yönleri amaçlaya temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere özellikle 1479 sayılı Yasa’nın 63/2. maddesinde yer alan hükme ve ayrıca, işleten sıfatının başkasına geçtiğinin kanıtlanamamış bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi Usul ve Yasa'ya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı ( BOZULMASINA ) oybirliği ile karar verildi.

Sayın Doğanel,

"Daha ne yapayım" diyorsunuz. Yukarıya aldığım HGK kararı hakkındaki yorumlarınızı yazabilirsiniz mesela...

Saygılarımla