Mesajı Okuyun
Old 19-12-2008, 19:38   #1
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan Pardon Kürtaj yapılmamış! Doktorun sorumluluğu Takipsiz kararı

Müvekkilin iki çocuğu var. Üçüncü kez hamile kalır. Etlik Doğum Hastanesinde kürtaj olur ve kürtaj oldu şeklinde rapor verilir. Doktor rahatsızlık hissetmen halinde kontrole gel der ve müvekkilim herhangi bir rahatsızlık hissetmez. Aradan iki - üç ay geçer. Müvekkil hastaneye gider ve yapılan kontroller ve ultrason sonucu 6 aylık hamile olduğu ve ceninin bacakları bulunmadığı kendisine bildirilir. Müvekkil annesi ile birlikte Etlik Doğuma gider. Kürtajı yapan doktor görüşmez. Başhekim müvekkili ve annesini odaya alır. Birçok doktorda odaya gelir. Başhekim kürtaj sırasında ceninden parça alınmış olabileceği yine çocuk sağlam doğsa bile kürtaj sırasında verilen ilaçların çocuğun beynine zarar vereceği, çocuğun zihinsel özürlü doğabileceği bu sebeple vakit kaybetmeden ameliyata alınması gerektiği kendisine bildirilir. Ancak müvekkilin sorusu üzerine ameliyat masasından sağ kalkmasının garantisi olmadığı çok riskli bir ameliyat olduğu bildirilir. Müvekkilim iki çocuğunu da düşünerek ameliyat olmaz. Savcılığa şikayet eder ve 3 ay sonra çocuk sapa sağlam doğar. Ancak 3 ay müvekkile 3 yıl gibi gelir . Hamile olduğu halde kilo almadığı gibi yaklaşık 15 -20 kilo verir. Bu arada müvekkil vekalet verir. Konu tarafımızca araştırılır ve Savcı ile görüşüp Yargıtay kararı ibraz edilerek üniversite hastanelerinin konunun uzmanı olduğu belirtilir. Savcı Bey, önce adli tıbba göndereceğini, rapora göre üniversite hastanesine göndereceğini belirtir. Aylar sonra büromuza takipsizlik kararı ve ekinde adli tıp raporu gelir. Adli tıp raporunda kürtajdan sonra müvekkilin kontrole gelmemesi nedeniyle kusurun tamamının müvekkilde olduğu belirtilir. Ender rastlanan bir durum olduğu için doktorun kusuru bulunmadığı raporda belirtilir. Takipsizlik kararına itiraz ettik ancak reddedildi. Doktora vekalet hükümleri gereği tazminat davası açacağım ancak ceza mahkemesi kararı hukuk mahkemesini bağlamasa da güvenemiyorum. Doğumdan iki yıl geçti . Bu tür davalarda doktora doğumdan itibaren 5 yıl içerisinde dava açılacağını düşünüyorum. Belki de kürtaj olayından itibaren zamanaşımı başlar. İdare mahkemesinde Sağlık Bakanlığına karşı dava açmayı ise takipsizlik kararı gereği sonuçsuz kalacağı endişesiyle düşünmüyorum. Manevi tazminatı fazlaya ilişkin saklı tutamadığım için yüksek bir miktar açmak istiyorum ancak birde davayı kaybedip müvekkilin vekalet ücreti ödemesinden endişe ediyorum. Ekonomik durumu çok zayıf. Mahkeme masrafları için adli müzaheret düşünüyorum. Bir de ülkemiz için biraz zor ama müvekkil üçüncü çocuğu istemiyordu. Zaten iki çocuğuna zor bakıyor vs vs. yetiştirme gideri adı altında maddi tazminat olabilir mi? Maddi ve manevi tazminat davasını kaybedersem (birde kapı komşum olduğu için) üzüntü ve rahatsızlığımı anlayınız. Yargıtay kararı veya izleyeceğim yol açısından yardımlarınızı bekliyorum