Mesajı Okuyun
Old 11-10-2011, 23:26   #1
isungur

 
Önemli Banka kartının ve şifresinin üçüncü kişilerce ele geçirilip kullanılması halinde kart hamilinin sorumluluğu

Değerli hukukçu arkadaşlarım,
Gerek bankacılık operasyonlarımız gerekse de bilirkişilik yaptığımız bazı davalarda sıkça karşılaştığımız bir sorun vardır. Kart hamillerinin elinden bazı düzeneklerle banka kartları çalınıyor, çalan kişiler kart hamilinin şifresini de bir şekilde ele geçiriyor ve kartını şifresi ile birlikte kullanarak paralarını çekip kart hamilini zarara uğratıyorlar.
Bankalar bu konunun kötüye kullanımını önlemek için düzenledikleri sözleşmelere, kartların şifre ile birlikte kullanılması halinde işlemlerden kesinlikle kart hamilinin sorumlu olacağı hükmünü eklemekte ve kart hamillerinin imzasını almaktadırlar.
Şifre yalnızca kart hamili tarafından bilinen özel bir bilgi olduğu için, kartın bu şifre ile birlikte kullanılması durumunda kart hamilinin şifresini saklamakta kusuru olduğu bu nedenle de zarardan sorumlu olacağı banka sektörünün egemen görüşüdür.
Son yıllarda ATM cihazlarının kart yuvalarına kartın sıkışmasını sağlayacak düzenekler koyup, kartları makinada kalan kişilerin makina başından ayrılmasını takiben bu kartları yuvadan alan ve kullanan pek çok kötüniyetli kişi saptanmıştır. Kartın çaldırılması tek başına zarar doğuracak bir eylem değildir. Yanında mutlaka şifreye de gerek vardır. Bu tür vakalarda dolandırıcılar genellikle yardım etme görüntüsü altında kart hamilleri ile temas kurarak onlardan şifrelerini öğrenmektedirler.
Konu mahkemelere taşındığında da kart hamilleri genellikle şifrelerini vermediklerini ileri sürmektedir. Ancak şifrenin çalındığı da davalarda bir vakıa olarak durmaktadır.
Burada tartışılmasını arzu ettiğim konu, banka sözleşmelerinde yer alan kartın şifre ile birlikte kullanılması halinde sorumluluğun kart hamiline ait olacağı hususunun hukuken ne derece koruma altında olduğu veya, bu hükmün, kart hamilini yükümlülükten kurtulmak için olayda kusuru olmadığını (kusursuzluğunu) ispat mükellefiyeti altına sokup sokmadığı hususudur.
Bankalar bu hükmü sözleşmeye koyarak, kartların usulsüz kullanımından doğan sorumluluğu doğrudan kart hamiline transfer etmeyi, sorumluluktan kurtulmak için ispat mükellefiyetini kart hamiline transfer etmeyi, amaçlamaktadır.
Kartın çaldırılması peşinen kart hamilinin ağır kusuru olarak kabul edilmekte ve zarardan sorumlu tutulmaktadır. Bu tutum hukuken ne kadar geçerlidir ve koruma altındadır.

Kart hamillerinin banka kartlarını alırken bu riskleri bildiğini, sistemin getirdiği kolaylıklardan yararlanmak amacıyla bu riskleri göze aldıklarını, banka hesaplarında tasarrufta bulunmak için banka kartının mutlak gerekli bir araç olmadığını da göz önüne alırsak, kart hamillerinin bu tür olaylarda gerçekten de sorumlu olmaları gerektiği, sorumluluktan kurtulmalarının kusursuz olduklarını ispat şartına bağlı olduğu yolunda, bankacıların yaklaşımına yakın kişisel bir görüşüm olduğunu da bildirmek isterim.

Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu konudaki tartışmaların, konunun içtihatlarla açıklığa kavuşmasına da katkısı olacağına inanıyorum.

Saygılarımla,
İlhan Sungur