Mesajı Okuyun
Old 12-12-2018, 10:27   #2
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Meslektaşım; bende de benzer bir dava var. Açıkçası aşağıdaki karar dışında birşey bulamadım. Bu kararın içeriğinde bahsediliyor ama yargıtay bu konuda bir karar vermemiş. Lakin yerel mahkeme bu savunmayı haklı görmemiş zannımca.


14. Hukuk Dairesi 2016/3029 E. , 2016/8584 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 18.10.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av... ile karşı taraftan davacı asil ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
KA R A R
Dava, önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaş olduğu 1598 ada 9 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payını 03.12.2013 tarihinde davalının satış yoluyla edindiğini, önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, taşınmazda davalı adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazın 1/2 hissesini 50.000 TL bedelle satın alınmasına rağmen bu taşınmazın tapuda satış bedelinin 15.000 TL olarak gösterildiğini, fakat gayrimenkulün gerçek bedelinin belli olması ve eksik harcın tamamlanması için Menderes Vergi Dairesine müracaat edilerek VUK'nun pişmanlık hükümlerine göre gayrimenkulün değerinin 50.000 TL olarak beyan edilerek eksik ödenen tapu harcının gecikme zammıyla beraber tahakkuk ettirilerek ödendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili taşınmazda fiili taksim bulunduğu gerekçesiyle ve davacı vekili temyiz etmiştir.
./..
2016/3029-8584 -2-

Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK'nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, arsa niteliğindeki 27 parsel sayılı taşınmazda 1/2 pay davacı ..., 1/2 pay davalı ... adına kayıtlıdır. Davalı ... keşiften sonra ve temyiz dilekçesinde taşınmazda fiili paylaşım bulunduğunu ileri sürmüştür. Fiili taksim savunması yargılamanın her aşamasında ileri sürülebilir. Mahkemece davalının fiilli taksim savunmasına ilişkin delillerinin varsa davacının karşı delillerinin sorulup toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.350 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde davalı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.