Mesajı Okuyun
Old 24-03-2007, 15:27   #12
calikusu_kamuran

 
Acil

Alıntı:
Yazan Jeanne D'arc
Sayın çalikuşu_kamuran,

İlk kez bir yazınızı; tüm cümlelerinizi anlayarak, "bu kadar basit bir şeyi niye bu kadar dallandırıp budaklandırıyor, dahası aynı şeyi niye on kere tekrarlıyor, başında ne diyordu ki" diye düşünmeden anladım. Naçizane doğru yolda olduğunuzu düşünüyorum.

Kaldı ki bu mesajınızın uslubu bu olmasa idi, eleştirim de hazırdı. )

Saygılarımla.

Teşekkürler Üstadım, anlaşılmak anlaşılmamaktan daha güzel emin olun, anlaşıldığım zaman en azından nerede hata yaptığımı karşı taraftan öğrenme imkanım vardır. Neden uzatıyorum, eğer Siz" in ömrünüz kendinizi zorlukla anlatabildiğiniz insanlar içinde geçse idi, bu soruyu sormazdınız bile. Üstadım ben şehir kültürünü yaşayan insanlar içinde büyüyüp gelişmedim, şu okullu ağzını bırak diyenlerle içi içe geçti hayatım. Bir şey konuşursun da herkes öylece bakar kalır ya, Siz hiç bu hale düştünüz mü? Ordan kalan bir alışkanlık olabilir. Ve samimiyetle söylediğiniz olumlu bir sözden çevrenizdeki insanlar aklınızın ucundan bile geçmeyen olumsuzluk çıkardılar mı? Şimdi aslında bana neden anlaşılmadığınızı düşünüyorsunuz da diyebilirsiniz, oralardan gelirseniz anlarsanız. YABANDAN MI DENİRDİ ONA. Ama o yaban iyisiyle kötüsüyle benim yabanım, iyi ki böyleyim, neden mi en azından müvekkilimin benim konuşacağım çok kelimeyi anlamayacağını çok erken öğrendim ve onların diline kolaylıkla çevirebileceğimi biliyorum artık. Benim anlaşılmazlıktan bir fayda elde etmek gibi bir amacım yoktur, şükür. Hala daha anlaşılmazlığım görünüyorsa Siz" in tarafınızda affınıza sığınırım, düzelir derim, beklemesini bilenler için hayat çok güzelliklere gebedir. Ve belki de şu da olabilir, şehir kültürünü kendime aşılayamamış olduğumdan Siz" i veya bazı kitaplardaki kavramları anlamakta zorlanıyorumdur, kimbilir. Ama şunu da biliyorum artık, çok kavrama karşımdaki kişilerin de tanım yapamadığını görmekteyim, hele en basit kavramlara bile. Ben inkar etmiyorum, bilmiyorsam tarafınıza sormayı yeğliyorum, burda bir duruşmada değiliz. Burda sıkıca çözeriz, hayatta uygularız, öyle değil mi? Bir "yasak" kavramı, bir "hak" kavramı, bir "olması gereken" kavramı, bir "vaz etmek" kavramı çok üstad hukukçularla bile tartışılmış konulardır ve biz forumda çok yerde hala bunların tanımlarını düşünmekteyiz. Ama "yasak" kavramına bir meslektaşımız cevap vermişti ve cevabını ben çok güzel buldum, niçin bazılarımız çok güzel çözebiliyor da bazılarımız zorlaştırıyor bilemem. Yasak: Haksız olan eylemdir, diye tanımlamıştı değerli meslektaşımız ve bence ne kadar kolay ve ne kadar çok açıklayıcı, çok güzel yani. Ya amacımız zaten, bizim algılayamadıklarımızı karşı taraftaki meslektaşlarımızın aklında sorgulatıp ve belki bizim bulamadığımızı ordan almak değil midir amaç?
En son bir ihtimal, neden çok tekrarlıyorum, belki de zamanım şu an boldur, ne dersiniz? Hatta Sizlerden gelecek cevapları canla başla bekliyorumdur.

SAYGI VE SEVGİLERİMLE