Mesajı Okuyun
Old 19-06-2009, 16:29   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın Av.Ertan Uzunoğlu;
Haklısınız, meseleye asıl işveren-alt işveren açısından bakan bir kararı sunmuştum.Şimdi sunduğum kararda, ihale edenin asıl işveren sayılamayacağından hareketle sorumluluğunun olamayacağına ilişkin bir karar sunuyorum. Gerçi siz de bu tarz yargıtay kararlarından haberdarsınız ancak ben de benzer bir kararı sunmanın faydası olabilir diye düşündüm.TOKİ'nin ihalelerinde kendi işçilerini çalıştırıp çalıştırmadığı konusunda bilgi sahibi değilim.Saygılarımla..
T.C.YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİE. 1993/6581 K. 1993/7403 T. 3.5.1993

• ANAHTAR TESLİM İHALE ( İhale Edenin Asıl İşverenliğinden Söz Edilemeyeceği )

• İHALENİN ANAHTAR TESLİMİ YAPILMASI ( İhale Edenin Asıl İşverenliğinden Söz Edilemeyeceği )

• ALT İŞVEREN - ASIL İŞVEREN ( Anahtar Teslimi İhalede Sorumluluk )

• ASIL İŞVERENİN SORUMLULUĞU ( Anahtar Teslimi İhalede )

1475/m.1


ÖZET : Anahtar teslimi ihale edilen iş için, ihale edenin asıl işverenliğinden söz edilemez. Asıl işverenlikten söz edilebilmesi için işin bir bölümünün ihale edilmesi, diğer bölümünün kendi işçileri ile bizzat yapılması gerekir. DAVA : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava ölümle sonuçlanan iş kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ( A ) Genel Müdürlüğü S.T.S. inşaatı işini bir firmaya ihale suretiyle vermiştir. Yüklenici firmanın taşeronu durumundaki ( B ) A.Ş.`de işçi olarak çalışan davacıların murisi geçirdiği iş kazası sonucu ölmüştür.
Dosyadaki bilgi ve belgelere, özellikle davalı ( A ) Genel Müdürlüğü ile işi üstlenen ( C ) Konsorsiyonu arasında düzenlenen sözleşme içeriğine ve kesin kabul tutanağındaki açıklamalara göre davalı idarenin söz konusu işin yapımını anahtar teslimi olarak ihale yolu ile verdiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda davalı ( A ) Genel Müdürlüğü 1475 sayılı İş Kanunu`nun 1.maddesinin son fıkrası anlamında ve bir işin bir bölümünü başkasına verip, diğer bölümünü kendi çalıştırdığı işçilerle bizzat yapan bir asıl işveren durumunda değildir. Bu olayda asıl işveren ( C ) Konsorsiyumu alt işveren ise ondan iş alan ve o işte davacıların miras bırakanını çalıştırdığı anlaşılan ( B ) A.Ş.`dir. Böyle olunca davalı idarenin İş Kanunu`nun 1/son maddesi uyarınca asıl işveren olarak sorumluluğu söz konusu olamaz. Bu itibarla davalının husumet itirazı yerindedir. Buna rağmen mahkemenin işin esasını inceleyerek davalıyı sorumlu tutmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bu bozma sebebi karşısında davacıların temyiz itirazları ile davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 3.5.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.