Mesajı Okuyun
Old 03-12-2008, 11:44   #2
av-gülen

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2001/8782
Karar: 2002/1174
Karar Tarihi: 12.02.2002

ÖZET : Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan zararın işleten ve kasko sigortacısından tazminine ilişkindir. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan 26.9.1998 tarihli kasko sigorta poliçesinde dava dışı Vakıfbank Kordon Şubesi'nin sigortalı aracın rehinli alacaklısı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı banka, TTK.nun 1269 uncu maddesi hükmü uyarınca o mal üzerindeki menfaatini malı rehin alan kimse sıfatıyla kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi gereğince bir başkası da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirebilir. Bu son halde, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta ve lehine hüküm almakta aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerine durulmadan, davanın kabulüne dair karar verilmesi bozmayı gerektirir.

(6762 S. K. m. 1264, 1269, 1270, 1295, 1297)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 31.7.2001 tarih ve 2000/476-2001/584 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı sigorta vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Dilek Çakıroğlu tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, davalı İsmail Fahri Kösem'in kullandığı otobüsün kırmızı ışıkta duran müvekkiline ait araca arkadan çarpmak suretiyle hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkiline ait aracın davalı Anadolu Anonim Türk Sigortaya kasko sigortalı olduğunu ancak şirketin hasar bedelini ödemediğini ileri sürerek, 1.800.000.000TL.nin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı İsmail Fahri Kösem vekili, kazada müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, kazanın teknik bir nedenden meydana geldiğini, hasar miktarlarının fahiş olduğunu, müvekkiline ait aracın İnan Sigortaya trafik sigortalı olduğunu bu nedenle sigorta şirketine ihbar yapılması gerektiğini savunmuştur.

Davalı Sigorta şirketi vekili, davacının aracın maliki olmadığını, bu yüzden şirket adına yalnız başına dava açamayacağını, davacının sigorta poliçesini iptal ettirdiğini, hasarın poliçenin iptalinden sonra meydana geldiğini, bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu, hem kasko sigortacısına hem de karşı taraf sürücüsüne birlikte dava açılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.

Karar, davalı sigorta şirketi vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan zararın işleten ve kasko sigortacısından tazminine ilişkindir. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasında imzalanan 26.9.1998 tarihli kasko sigorta poliçesinde dava dışı Vakıfbank Kordon Şubesi'nin sigortalı aracın rehinli alacaklısı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Dava dışı banka, TTK.nun 1269 uncu maddesi hükmü uyarınca o mal üzerindeki menfaatini malı rehin alan kimse sıfatıyla kendi adına sigorta ettirebileceği gibi, aynı yasanın 1270. maddesi gereğince bir başkası da rehin konusu malı rehin alan hesabına ve onun lehine sigorta ettirebilir. Bu son halde, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğuna göre, sigortadan tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatini almak suretiyle sigortadan tazminat istemek hakkına sahip olur. Bu nedenle davacının bu davayı açmakta ve lehine hüküm almakta aktif husumet ehliyetinin olup olmadığı hususu üzerine durulmadan, davanın kabulüne dair karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı sigorta şirketi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.2.2002 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları