Mesajı Okuyun
Old 28-02-2024, 21:16   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Meslektaşlarım selamlar,

Müvekkil kollektif şirket ortağı diğer ortağın bilgisi dışında tahliye taahhüdü vermiştir? Şirket ortakları münferiden temsile yetkilidir. Ancak tahliye taahhüdü olağan dışı işlem olarak değerlendirilebilir mi? Bu halde ortakların oy birliğine ihtiyaç var mıdır? Emsal bir karar da bulamadım.
Sayın Avukatik;

Kollektif şirket, ortakların birbirlerine güven duymasının diğer şirket türlerine göre görece daha önem arz ettiği bir şirket türüdür. Bunun sebebi de, her bir ortağa münferiden geniş yetkiler tanınmış olmasıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 223. maddesine göre şirket ortakları, şirket yararına uygun gördükleri işlerde, olağan işlemlerle sınırlı olmak şartıyla, sulh, feragat, kabul ve tahkime yetkilidirler. Ancak; bağışta bulunmak, kefil olmak, üçüncü kişi lehine garanti vermek, ticari mümessil tayin etmek ve şirket konusuna girmiyorsa taşınmazları satmak, satın almak, teminat göstermek, şirketin özüne ilişkin üretim araçlarını elden çıkarmak, rehnetmek veya ticari işletme rehni kurmak gibi olağan iş ve işlemler dışında kalan hususlarda ortakların oy birliği şartı aranmaktadır. Kanunun 226. maddesindeyse; şirket sözleşmesinin her ne şekilde olursa olsun değiştirilmesine yönelik kararların oy birliğiyle, sözleşmede aksine hüküm yoksa diğer kararların oy çokluğuyla (salt çoğunluk) alınabileceği hususu düzenlenmiştir.

Buradan hareketle, sözleşmede tahliye taahhüdü verilmesi hususu özel olarak düzenlenmemişse, verilen tahliye taahhüdü şirketin işleyişini temelden etkileyecek bir durum ortaya koyacak ise oy birliği; birincil derecede değil de tali etkisi olabilecek bir durum ortaya koyacak ise, başka deyişle tahliye taahhüdü verilmesi şirketin işleyişini doğrudan olumsuz şekilde etkilemeyecek ise oy çokluğu gerekeceği; olağan bir işlem olarak görülemeyeceğinden münferiden hareket edilerek tahliye taahhüdü verilemeyeceği ve verilmişse geçerli olmayacağı düşüncesindeyim. Elbette bu düşüncede çıkış noktam, kira sözleşmesinde ortaklardan biri ya da birkaçının şahsen -şirketi temsil keyfiyeti olmaksızın- taraf olması değil, kollektif şirketin tüzel kişiliğinin kira sözleşmesinde taraf olduğu varsayımıdır.

Saygılarımla..