Mesajı Okuyun
Old 20-06-2010, 17:28   #1
burak karatepe

 
Varsayılan ihtiyaç nedeniyle tahliyede ihtiyacın değerlendirilmesi

İyi günler, kiracıyı tahliye gerekçelerini araştırıyordum. İhtiyaç nedeniyle tahliyede bir husus dikkatimi çekti. İhtiyaç nedeniyle kiracıyı tahliye edilebilmesi için ev sahibinin o eve ihtiyacının samimi olması gerektiğinden söz ediliyor hemen her yerde. Ve örnek olarak da o belediye sınırları içerisinde başka bir evi bulunmamalı, deniyor.

Ancak şöyle bir durumda nasıl veya ne yönde karar çıkabilir merak ediyorum; ev sahibinin tahliye etmek istediği dairenin tam karşısında bir dairesi daha var. Ancak bu daireden elde ettiği gelir, tahliye etmek istediği daireden elde ettiği kira gelirinden fazla. Üstelik bu dairede oturan kiracısı, tahliye etmek istediği kiracısına göre daha eski bir sözleşme sahibi. Yani tahliye etmek istediği kiracının tam karşısında bir daire daha var ama makul bir insanın da düşününce ön görebileceği üzere o daireden daha çok gelir elde etmekte, kiracıyla arası daha iyi. Bu durumda, ihtiyaç duyduğu daireyi özellikle daha az gelir elde ettiği daire olarak belirtebilir ve bu yönde tahliye kararı isteyebilir mi? Karşı tarafın, ev sahibinin bir dairesi daha bulunduğu savunması, böylece savuşturulabilir mi?

Aynı sorunun şekil değiştirmiş bir hali daha da; ev sahibi yurt dışından veya yurt içinden evin bulunduğu şehre gelip, yerleşme kararı alıyor. Yani bir eve ihtiyacı var. Ve aynı şekilde iki dairesi var. Ve aynı şekilde bunlardan biri diğerine göre daha çok kira getirmekte olup, sözleşme tarihi de ev sahibinin ev ihtiyacı duyduğu tarihe uzak, 3-5 aylık bir fark var, yani şunu söylemek istiyorum; tahliye edebilmesi için kira sözleşmesinin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde dava açması gerekiyor ve böyle bir dava açacak, ancak karşı taraf yani kiracı, ev sahibinin bir dairesi daha bulunduğunu hem de tam karşısında olduğunu iddia edecek. Ve ev sahibi de, diğer kiracısının sözleşmesinin bitim tarihinin 3-5 ay sonra olduğunu, bu tarihten itibaren dava açması gerektiğini, bu aradaki sürenin işine gelmediğini savunarak ihtiyacını özellikle başta belirlediği daireye ilişkin olarak iddia edebilir mi? Ederse durumu ne olur?

Ve bahsettiğim soru modelleri ile ilgili Yargıtay kararı örnek verebilirseniz, tabi varsa, sevinirim. Teşekkür ederim.