Merhabalar
Sorum şu:
-Müvekkilimiz yaklaşık 9 yıl önce bir LPG Dolum Tesisi kurmak için yer araştırıyor ve şehir merkezi sayılabilecek bir alanda boş bir arsada bu tesisin kurulabileceğini düşünüyor. Mevcut şartlar çerçevesinde de,gerekli önlemler alınması kaydıyla, bu tarz tesislerin şehir merkezine yakın yerlerde kurulduğunu gördüğünden gerekli girişimleri yapıyor.
- Bu çerçevede, Büyükşehir belediyesi 1/5000 ölçekli nazım imar planında ilgili tesisin kurulmasına olanak tanınan bir plan değişikliği kararı veriyor ve değişiklik kararı merkez ilçe belediyesinin de uymasıyla,müvekkil LPG Dolum Tesisi yapılması için gerekli ruhsatları birer birer almaya başlıyor.
- Ancak mücavir alanda yaşayan apartman sakinleri ve işyerleri arasında çıkan dedikodular neticesinde ve aynı şahısların bir dernek altında birleşip ilgili kararlar çerçevesinde ruhsatları veren belediyelere dava açması ve bu davayı kazanmalarıyla müvekkilin almış olduğu ve mevcut şartnamelerin gereği olan tüm ruhsatlar iptal ediliyor ve müvekkil ilgili tesisi kuramıyor.
- Müvekkil Yüzbinlerce TL maliyeti olan tesisi neredeyse bitirme aşamasına gelmişken uzun bir yargı süreci neticesinde alınan bu kararla büyük zarar etmiş ve tesisler neredeyse çürümüştür.
- Bir Yargı kararı çerçevesinde ruhsatlar iptal edilmiş ve karara ilişkin tüm hukuk yolları tüketilmiş dahi olsa plan değişikliğini yaparak bu arsanın LPG Dolum Tesisi olarak kullanılmasına müsaade eden belediyelerin de,müvekkilin aldığı izinlere güvenerek iyi niyetle yaptığı hazırlıklardan kaynaklanan bu zarardan sorumlu tutulabileceğini düşünüyorum.
- Bunun nasıl mümkün olabileceği, emsal bir yüksek mahkeme (Yargıtay-Danıştay) kararı olup olmadığı, şayet idari davalarla ilgili dava açma süreleri kaçtıysa (anladığım kadarıyla karar kesinleşeli çok olmamış) nasıl bir yol izleyebileceğimiz vb.. görüşü olan meslektaşlarımın değerli bilgilerinden faydalanmak istiyorum..Teşekkürler.