Ben de Anadolu Üniversitesi 1. sınıfTIM Geçen yaz kayıt için geldiğimizde bütün şevkim binayı görünce kırılmıştı açıkçası. 15 senedir eğitim fakültesinin 3. bloku gibi duran bir binada sığıntı gibi durmanın mantığını hala kavrayabilmiş değilim ve mezun olana kadar da kavrayamayacağım sanırım. Marmara ya da İstanbul'un gelmesi kuvvetle muhtemel olduğundan kendimi oralara hazırlamış olmanın bir sonucu da olabilir bu. Ama yine de fakültenin sınırlı fiziki imkanlarını Anadolu Üniversitesi'nin muhteşem yerleşkesi, bitmek tükenmek bilmeyen sosyal aktiviteleri, "Burası öğrenci şehri!" dedirten Eskişehir'in masal diyarı tadındaki güzelliği kapatıveriyor. Hala bir yanım İstanbul-Ankara dese de geçiş yapma ümidiyle geldiğim bu şehirden şunları söylüyorum "Keşke mümkün olsa bir dönem Ankara'da bir dönem İstanbul'da okuyup sonra geri Eskişehir'e dönsem..." (o da içimde kalmasın diye) =)
Gerçekten kaliteli ve işini ciddiye alan bir üniversitenin öğrencileriyiz. Ama hukuk fakültesi biraz üvey evlat pozisyonunda bunu da söylemeden geçemeyeceğim. Açıköğretimler bile bizden daha iyi imkanlara sahip çoğu zaman -fakülte bazında- Yeni bir fakülte olmasının karın ağrılarını hala çeken, yetişmiş eleman eksiği olan bir fakülte. Ama sn. Erdal ONAR gibi bir şahsiyetin dersini almış olmak bile çoğu olumsuzluğu kapatıveriyor. Zaten hocalarımızın çoğu Ankara, 9 eylül gibi köklü üniversitelerin en iyi hocaları. Bu bir artıdır. Ama kendi hocalarımız olmamaları görüşme saatlerinin sınırlı olması -hatta hiç olmaması-, bazı hocaların iki haftada bir gelmesi şeklinde sonuçlarını göseriyor. Ama yine de seviyorum burayı. Kötü bir eğitim aldığımı söyleyemem. Ve sonuç itibariyle kampüs hayatından uzak çoğu öğrenciye göre kendimi çook şanslı hissediyorum. İnanıyorum ki 10 seneye kadar Türkiye'nin en kaliteli hukuk fakültelerinden olacak. Çünkü müthiş bir kadro yetişiyor.
Çok uzattım ama açıklayıcı oldu sanırım