Mesajı Okuyun
Old 04-09-2007, 14:38   #8
HÜLYA ÖZDEMİR

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

6. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/714

K. 2006/2773

T. 21.3.2006

• KİRA PARASININ TAHSİLİNE YÖNELİK İCRA TAKİBİ ( Sözleşmenin Beşinci Yıldan Sonra Akdin Uzaması Halinde Kira Parasının Artırılacağına İlişkin Bir Düzenleme İçermemesine Göre Davalının Sorumluluğu Son Ödenen Kira Parası İle Sınırlı Olduğu )

• TAHLİYE TALEBİ ( Sözleşmenin Beşinci Yıldan Sonra Akdin Uzaması Halinde Kira Parasının Artırılacağına İlişkin Bir Düzenleme İçermemesine Göre Davalının Sorumluluğu Son Ödenen Kira Parası İle Sınırlı Olduğu )

• KİRA PARASININ ARTTIRILMASI ( Akdin Uzaması Halinde Kira Parasının Artırılacağına İlişkin Bir Düzenleme İçermemesine Göre Davalının Sorumluluğu Son Ödenen Kira Parası İle Sınırlı Olduğu )

6570/m.11

ÖZET : Sözleşmede ise kira parası yıllık 150.000 Dolar olarak belirtilmiş, sözleşmenin özel şartlar bölümü 4. maddesinde sözleşmenin beş yıllık olduğu, sözleşmenin bitim tarihi olan beşinci yıla kadar her sene % 7 oranında kira artışı yapılacağı buna göre beşinci yıl için ödenecek yıllık kira parasının 183. 756 Dolar olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin bu hükmü beşinci yıldan sonra akdin uzaması halinde kira parasının artırılacağına ilişkin bir düzenleme içermemektedir.
Bu durumda davalının sorumluluğu 3.1.2002-3.1.2003 kira yılında da son ödenen kira parası olan 183.756 Dolar ile sınırlıdır. Davacı ise icra takibinde son ödenen kira parasına % 7 artış uygulayarak 196.618 Dolar olarak istemde bulunmuştur. Mahkemece anılan dönem içinde davalı tarafından ödenen 35.100.000.000 TL karşılığı 24.129 Doların davalının sorumlu olduğu 183.756 Dolar kira parasından düşülmek suretiyle kalan miktar üzerinden itirazın iptaline ve bu miktar üzerinden icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekir.
DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali-tahliye davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. G. ile davacı vekili Av. A. geldiler. Gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Uyuşmazlık, kira parasının tahsiline yönelik İcra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı, kiralananın tahliyesi ve icra inkar tazminatının tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile yargılama sırasında kiralanan tahliye edilmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, itirazın 181.115 ABD Doları üzerinden iptali ile takibin devamına, davalının % 40 tazminata mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına ve esasen tahliyeye ilişkin dava süresinde açılmamasına rağmen yargılama sırasında kiralananın tahliye edilmiş olmasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davalı vekilinin kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı kiracının hakkında birikmiş kira borçlarının tahsili için yapılan icra takibine haksız şekilde itiraz ettiğini, taraflar arasında 3.1.1997 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğu halde önce akdin varlığını inkar ettiğini,sonra da geçerliliğinin kalmadığını ileri sürdüğünü, oysa sözleşmenin kendiliğinden uzadığını, davalının da kiralananda oturmaya devam ettiğini, öte yandan kira parasının TL 'ye çevrildiğine dair bir anlaşmalarının bulunmadığını, davalının takibi sürüncemede bırakmak için itirazda bulunduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının % 40 tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, kira sözleşmesinin 6570 Sayılı Kanun'un 11. maddesi hükmüne göre usulüne uygun feshedildiğini, ancak müvekkilinin belirttiği gibi sözleşme sonunda kiralananı tahliye edemediğini ve fuzuli işgalci konumuna düştüğünü, sözleşme feshedilmiş olduğundan davalı hakkında adi kiraya ait takip yolu ile icra takibi yapılamayacağını, akit sona erdiğinden yabancı para üzerinden kira istenemeyeceğini, davalının sözleşmenin sona ermesinden sonra işgal ettiği döneme ilişkin davacıya tazminat ödediğini belirterek haksız açılan davanın reddini ve davacının % 40 tazminata mahkum edilmesini savunmuştur.
İcra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 3.1.1997 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı her ne kadar 4.12.2001 tarihinde keşide ve 8.12.2001 tarihinde tebliğ ettirdiği ihtarname ile kiralananı sözleşme süresi sonunda tahliye edeceğini belirtmiş ise de kiralanan 3.1.2002 tarihinde değil ancak 31.12.2002 tarihinde tahliye ve teslim edilebilmiştir. Bu süre zarfında davalı taşınmazı kiracı sıfatı ile kullanmayı sürdürmüş olduğundan sözleşme gereği takip konusu yapılan 3.1.2002-3.1.2003 dönemi kira parasından sorumludur. Sözleşmede ise kira parası yıllık 150.000 Dolar olarak belirtilmiş, sözleşmenin özel şartlar bölümü 4. maddesinde sözleşmenin beş yıllık olduğu, sözleşmenin bitim tarihi olan beşinci yıla kadar her sene % 7 oranında kira artışı yapılacağı buna göre beşinci yıl için ödenecek yıllık kira parasının 183.756 Dolar olacağı kararlaştırılmıştır.
Sözleşmenin bu hükmü beşinci yıldan sonra akdin uzaması halinde kira parasının artırılacağına ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Bu durumda davalın sorumluluğu 3.1.2002-3.1.2003 kira yılında da son ödenen kira parası olan 183.756 Dolar ile sınırlıdır. Davacı ise icra takibinde son ödenen kira parasına % 7 artış uygulayarak 196.618 Dolar olarak istemde bulunmuştur. Mahkemece anılan dönem içinde davalı tarafından ödenen 35.100.000.000 TL karşılığı 24.129 Doların davalının sorumlu olduğu 183.756 Dolar kira parasından düşülmek suretiyle kalan miktar üzerinden itirazın iptaline ve bu miktar üzerinden İcra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Hükmün yukarda ( 2 ) No'lu bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalı yararına takdir edilen 450 YTL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 21.3.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/13540

K. 2002/14309

T. 2.7.2002

• 4531 SAYILI YASA ( Yabancı paraya endeksli kira sözleşmelerinde artış oranı - İnkar tazminatının yabancı para olarak talep edilen asıl alacağın TL karşılığı üzerinden takdir edilmesi zorunluluğu )

• KİRA SÖZLEŞMESİNDEKİ ARTIŞ ORANI ( Yabancı paraya endeksli kira sözleşmelerinde artış oranı - İnkar tazminatının yabancı para olarak talep edilen asıl alacağın TL karşılığı üzerinden takdir edilmesi zorunluluğu )

• YABANCI PARAYA ENDEKSLİ KİRA PARASI ( Kira sözleşmesindeki artış oranı - İnkar tazminatının yabancı para olarak talep edilen asıl alacağın TL karşılığı üzerinden takdir edilmesi zorunluluğu )

• İNKAR TAZMİNATI ( Kira sözleşmesindeki artış oranı - Yabancı paraya endeksli kira sözleşmelerinde artış oranı )

6570/m.Geç.7

ÖZET : 4531 sayılı yasa gereği yabancı paraya endeksli olarak kira parasının belirlendiği sözleşmelerde yıllık artış uygulanamayacağından mercice alacaklının itirazın kaldırılması isteminin bu doğrultuda belirlenmesi gerekirken artışlı oran uygulanmak suretiyle sonuca varılması isabetsiz olduğu gibi, yetki itirazının değerlendirilmemesi de doğru değildir. Ayrıca inkar tazminatının yabancı para olarak talep edilen asıl alacağın Türk Lirası karşılığı üzerinden takdiri gerekirken yabancı para üzerinden takdiri doğru değildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
15.5.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesine göre alacaklı 15.5.2001'de başlayan kira dönemi için bir yıllık kira parasını sözleşmedeki artış koşullarına göre talep etmiştir. 4531 sayılı yasa gereği yabancı paraya endeksli olarak kira parasının belirlendiği sözleşmelerde yıllık artış uygulanamayacağından mercice alacaklının itirazın kaldırılması isteminin bu doğrultuda belirlenmesi gerekirken artışlı oran uygulanmak suretiyle yazılı şekilde sonuca varılması isabetsiz olduğu gibi yetki itirazının değerlendirilmemesi de doğru değildir. Ayrıca inkar tazminatının yabancı para olarak talep edilen asıl alacağın Türk Lirası karşılığı üzerinden takdiri gerekirken yabancı para üzerinden takdiri doğru değildir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 2.7.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2001/4045

K. 2001/7683

T. 22.11.2001

• KİRA SÖZLEŞMESİ ( Döviz Cinsinden Ödenen Kira Bedeline Uygulanacak Artış Oranı )

• KİRA PARALARINDAKİ ARTIŞ ORANI ( Kira Bedelinin Yabancı Para Üzerinden Ödenmesi Halinde )

• YABANCI PARAYLA ÖDENEN KİRA BEDELİ ( Kira Artış Oranı )

6570/m.Geç.7

ÖZET :GMKHK'daki düzenlemeye göre, artık döviz cinsinden kira paralarına ilişkin artışlar uygulanmayacaktır. Dava konusu kira sözleşmesindeki 1.4.2000 ve 1.4.2002'den başlayacak dönemler için yeni kira bedeli belirlenmiş gözükse de, 1.4.2004 tarihinde başlayacak yeni dönem için % 5 oranın belirlenmesi, belirli bir artışın benimsendiğini gösterir. Bu yüzden, kanunun amacı da gözetilirse, döviz cinsinden kira paralarındaki artışın kanunun kapsamında olduğunun kabulü gereklidir.
DAVA : Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vek. Av. Hasan Çağlayan gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete ait taşınmazda 1.4.1998 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca kiracı olduğunu, sözleşmenin 4. maddesinde 1.4.2000 tarihinden başlayacak ikinci iki yıllık kira bedelinin 357,192 dolar olarak kararlaştırıldığını, davalının bu hükme rağmen kira bedelini 4531 Sayılı Kanundan yararlandığından bahisle eksik ödediğini, bakiye kira bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe davalının itiraz ederek durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, 4531 Sayılı Kanunla döviz cinsinden kira paralarına ilişkin artışların uygulanmayacağının yasa hükmü olarak kesinleştiğini, bu hükmün kira artışının bir orana tabi olduğu halleri değil, tüm artışın koşullarını içerdiğini, kanuna göre davacıya ödeme yapıldığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre 18.2.2000 tarihinde yürürlüğe giren 4531 Sayılı Yasa hükümlerinin olayda uygulanamayacağı sözleşmede artış konusunda belli bir oran öngörülmediği gerekçesiyle davalının itirazının iptaline, takibin 33.192, dolar üzerinden devamına, alacağın % 40'ı 8.614.625.126. TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak, davacıya ödenmesine karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 4.2.1998 tarihli kira sözleşmesinin 4. maddesinde iki yıllık kira bedelinin 324.000 Dolar olduğu, kira süresinin bitiminden üç ay önce kiracı tarafından kira sözleşmesinin feshi ihbar edilmediği takdirde sözleşmenin kendiliğinden iki yıl uzayacağı 1.4.2000 tarihinde başlayacak yeni dönemin kira bedelinin 357,192 dolar olduğu, 1.4.2002 den başlayacak dönemin iki yıllık kira bedelinin 393,804 dolar olduğu, müteakip dönemlerde ise her yıl %5 artış yapılacağı hükme bağlanmıştır.
4531 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanuna Bir Geçici Madde Eklenmesi Hakkındaki Kanunun 7. maddesinde kira parasının yabancı para veya kıymetli maden veya kıymetli madene endeksli olarak belirlendiği sözleşmelerde ayrıca yıllık artışın uygulanmayacağı belirtilmiştir. Görüldüğü gibi bu düzenleme ile artık döviz cinsinden kira paralarına ilişkin artışlar uygulanmayacaktır. Kira sözleşmesindeki 1.4.2000 ve 1.4.2002'den başlayacak dönemler için yeni kira bedeli belirlenmiş gözüküyor ise de, belirlenen kiradaki artış oranı ve 1.4.2004 tarihinde başlayacak yeni dönem için %5 oranının öngörülmesi tarafların kira bedelinde belirli bir artışı benimsediğini göstermektedir. Yasanın amacı da gözetildiğinde döviz cinsinden kira paralarındaki artışların yasanın kapsamında olduğunun kabulü gerekir. Mahkemece bu yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle kabulünde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 97.500.000. TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 22.11.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi.